İbadetlerin kabul olması için ne yapmalı?..
12/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Her zaman ve bu ayda yapacağımız duaların ve ibadetlerin kabul olması için,
beş şeye çok riayet etmelidir...
"On bir ayın sultanı" olan ramazan
ayının gündüzlerini oruç tutarak ve gecelerini de terâvih namazı kılarak
geçirmeye çok gayret etmelidir. Bu ayda, Allahü teâlâ kullarınının dört
şeyi yapmasını da çok sever. Bunlar; kelime-i şehadet getirmek,
günahlara tövbe ve istiğfar etmek, Cennete girmeyi ve
Cehennemden kurtulmayı istemek..
Her zaman ve bu ayda yapacağımız duaların ve
ibadetlerin kabul olması için, ayrıca beş şeye çok riayet etmelidir:
1- Önce, Ehli sünnet itikadına
uygun iman etmelidir. Son nefesimizi verinceye kadar bu imandan
ayrılmamaya çalışmalıdır. Küfre sebep olan her türlü sözden ve fiilden uzak
durmalıdır. Âhirette, kâfirlerin hiçbir iyiliğine ve ibadetine sevap ve mükafat
verilmeyecektir.
2- İlim sahibi olmalıdır. Namazın,
orucun ve her ibadetin, fıkıh ve ilmihal kitaplarında yazan farzlarını,
vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlarını ve müfsitlerini/bozan şeylerini mutlaka
öğrenmelidir. İlimsiz amel, dalâlettir/sapıklıktır. Yanlış ve bozuk olur.
3- Niyetin, her
ibadet için farz olduğunu bilmelidir. Ramazanda her gün tutulacak
orucun her birisi için ayrı niyet etmelidir. Oruca niyetin ilk ve son vaktini
bilmek ve bu vakitler arasında niyeti yapmak lazımdır. İlk vakti, akşam güneş
batıncadır. Son vakti de, dahve-i kübradır. Yani, öğle namazına bir
saat kalıncaya kadar niyet edilebilir.
4- Bütün ibadetleri ihlas ile
yapmalıdır. Allah rızası için olmayan, başkasına riya/gösteriş için
yapılan ibadete sevap verilmez. Orucun diğer ibadetlerden farkı, onda
gösteriş yoktur. O, kul ile Rabbi arasındadır, başkalarının haberi bile
olmaz. Bunun içindir ki, Rabbimiz “Âdemoğlunun bütün amelleri
kendisi içindir, oruç hariç. O, benim içindir. Yemesini içmesini, nefsânî
arzularını benim için terk ediyor, onun karşılığını da ben vereceğim” buyuruyor.
5- Kul haklarından çok
sakınmalıdır. İmâm-ı Rabbânî “rahime-hullahü teâlâ”, buyuruyor
ki: "Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde
yarım dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete
giremez." Duaları da kabul olmaz. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” buyurdu ki: (Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına,
ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zirâ o gün altının, malın
değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınacak, sevapları
olmazsa, hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir.)
İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” (Dürr-ül-muhtâr) kitâbını
açıklarken, namaza niyet bahsi, ikiyüzdoksanbesinci sahîfede buyuruyor ki,
(Kıyâmet günü, hak sâhibi, hakkını affetmezse, bir dank hak için, cemâat ile
kılınmış, kabûl olmuş yediyüz namazı alınıp, hak sâhibine verilecektir.) [Bir
dank, dirhemin altıda biri, yaklaşık olarak, yarım gram gümüştür.]
