“Yâ Rabbî, tuttuğumuz oruçları kabul eyle!.."

12/05/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

"Af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden âzâd eylediğin kullarının meyânına [arasına] bizleri de dâhil eyle Yâ Rabbî!”

 

 

Ramazan sohbetleri -5-

Al­la­hü te­âlâ, Ra­ma­zan-ı şerîf  ayın­da gün­düz­le­ri oruç tut­ma­yı emret­miş­tir. Al­la­hü te­âlâ, bu em­ri se­bep­siz ver­me­miş­tir. Oruç, in­san­la­ra hem mad­di, hem de ma­ne­vi faydalar sağ­lar. Bü­tün bir se­ne, çe­şit­li ye­mek­le­ri erit­mek için yo­ru­lan in­san mide­si ve ba­ğır­sak­la­rı, se­ne­de bir ay din­le­ne­rek sağ­lı­ğı­nı ko­ru­muş olur. Bu mad­di faydasıdır. Ma­ne­vi faydası da şu­dur:

Oruç tu­tan bir in­san, aç kal­mış bir in­sa­nın çek­ti­ği ız­dı­ra­bı, biz­zat hissede­rek fa­kir in­san­la­ra yar­dım et­mek ih­ti­ya­cı­nı du­yar. Bu da, in­san­la­rın bir­bir­le­ri­ne yar­dım et­me­le­ri­ne se­bep olur. Bun­dan baş­ka, Al­la­hü te­âlâ­nın em­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­mek için gün­düz­le­ri bir ay oruç tu­tan bir Müs­lü­man, Al­la­hü te­âlâ­nın baş­ka emir­le­ri­ni yap­ma­ya da alı­şır.               

Müslüman oruç tu­tar­ken, di­ni­mi­zin di­ğer emir­le­ri­ne de uymaya dik­kat et­me­li­dir. Dik­kat edil­mez­se, tu­tu­lan oru­cun se­va­bı aza­lır ve­ya yok olur. Oruç­tan ve di­ğer bü­tün dinî emir­ler­den mak­sat; salih, iyi  bir in­san ola­bil­mek­tir.

Ha­dîs-i şe­rîf­te bu­yu­rul­du ki: (Ni­ce oruç tu­tan­lar var­dır ki, aç­lık ve su­suz­luk­tan baş­ka bir ­şey el­de et­mez­ler.)

İşte bundan dolayı, oru­çtan bek­le­nen fay­da­ya ka­vu­şa­bil­mek iç­in ayrıca şu hususlara da mutlaka riâyet etmelidir:        

1- Gö­zü, fay­da­sız şey­le­re, ha­ra­ma bak­mak­tan; kal­bi, meş­gul eden ve iyi iş­ler­den alı­ko­ya­cak hu­sus­lar­dan ko­ru­ma­lı­dır.

2- Di­li­ni ya­lan, gıy­bet, ko­ğu­cu­luk gi­bi kö­tü huylardan korumalıdır.

3- Gıy­bet eden­le din­le­yen, gü­na­ha or­tak ol­duk­la­rı için, ha­ram şey­le­ri din­le­mek­ten ku­la­ğı mu­ha­fa­za et­me­li­dir.

4- Gö­zü, di­li, ku­la­ğı kö­tü­lük­ler­den ko­ru­du­ğu gi­bi, di­ğer uzuv­la­rı da ha­ram­lar­dan ve şüp­he­li­ler­den ko­ru­mak lâ­zım­dır.

5- Sa­hur­da, kuv­vet­li gı­da­lar ye­mek­te mah­zur yok­sa da, if­tar vak­ti tı­ka ba­sa yi­ye­rek mi­de­ye za­rar ver­mek doğ­ru de­ğil­dir.

6- İf­tar vak­ti; “Aca­ba tut­tu­ğu­muz oruç ka­bul edil­di mi?” di­ye dü­şü­nüp kork­ma­lı ve oru­cun ka­bul ol­ma­sı iç­in Al­la­hü te­âlâ­ya yal­var­ma­lı­dır.

Büyüklerimiz hep şöyle dua ederlerdi: “Yâ Rabbî! Tuttuğumuz oruçları kabul eyle! Sen bizi Ramazan-ı şerîfin şefaatine nâil eyle! Ramazan-ı şerîfte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden âzâd eylediğin kullarının meyânına [arasına] bizleri de dâhil eyle!”