Fen derslerini kim kaldırdı?
12/06/2022 Pazar Köşe yazarı S.K
Medreselerde
okutulmakta olan fen, hesap, hendese, astronomi
dersleri Sadrazam Reşit Paşa zamanında kaldırıldı!..
İslam dininde ilim -5-
1262’de [m. 1846]
Sadrazam olan mason Reşit Paşa, iş başına gelir gelmez, 1253’te, hariciye
nâzırı iken, Lord Redcliffe ile el ele verip hazırlamış olduğu ve 1255’te ilan
ettiği (Tanzimat) kanununa istinad ederek, dayanarak, büyük
vilâyetlerde casusluk ve hıyanet locaları açtı. Bunlar çalışmaya başladı.
Gençler, din cahili olarak yetiştirildi. Londra’dan alınan plânlarla, bir
yandan idari, zirai, askerî değişiklikler yaptılar. Bunlarla gözleri boyadılar.
Öte yandan da, İslâm ahlâkını, ecdat sevgisini, millî birliği parçalamaya başladılar.
Yetiştirdikleri kimseleri işbaşına getirdiler. Bu senelerde Avrupa’da, fizik,
kimya üzerinde dev adımlar atılıyor, yeni buluşlar, ilerlemeler oluyor, büyük
fabrikalar, teknik üniversiteler, modern harp vâsıtaları kuruluyordu.
Osmanlılarda bunların hiçbiri yapılmadı.
Hattâ, Fâtih devrinden
beri medreselerde okutulmakta olan fen, hesap, hendese, astronomi derslerini
büsbütün kaldırdılar. ‘Din adamlarına fen bilgisi lâzım değildir’ diyerek,
bilgili âlimlerin yetişmelerine mâni oldular. Sonradan gelen İslâm düşmanları
da, din adamları fen bilmez, din adamları cahildir, gericidir diyerek Müslüman
yavrularını İslamiyet’ten uzaklaştırmaya çalıştılar. İslamiyet’e ve
Müslümanlara zararlı olan, İslamiyet’in öğrenilmesine mâni olan şeylere
asrîlik, ilericilik dediler. Çıkardıkları her kanun Müslümanların ve devletin
aleyhine idi. Vatanın asıl sâhibi olan Müslüman Türkler, ikinci sınıf vatandaş
hâline getirildi...
Bu vatanın evlatları,
İngilizlerin tezgâhladıkları harplerde şehit olurken, Reşit Paşa'nın ve yetiştirdiği
masonların oyunları neticesinde, memleketin sanayi ve ticareti,
gayrimüslimlerin ve masonların eline geçti...
İngilizler, Rusların Akdeniz’e inmesini istemeyen Fransa İmparatoru 3. Bonapart’ı da, Türk-Rus Kırım Harbine sürüklediler. Kendi çıkarları için yaptıkları bu iş birliği, Türk milletine, mason Reşit Paşa'nın diplomatik zaferleri olarak tanıtıldı. Düşmanların bu yaldızlı reklâmlar ve sahte dostluklarla örtmeye çalıştıkları imha hareketlerini, herkesten önce anlayan Sultan, çok zaman sarayında hüngür hüngür ağlardı. Memleketi, milleti kemiren düşmanlara karşı koymak için tedbirler arar ve Allahü teâlâya yalvarırdı. Bu sebeple, mason Reşit Paşa'yı, birkaç kere Sadrazamlıktan uzaklaştırdı ise de, kendisine (Koca), (Büyük) gibi unvanlar takan bu kurnaz adam, rakiplerini devirip, tekrar işbaşına gelmesini becerdi. Ne yazık ki, Sultan keder ve üzüntüsünden tüberküloza yakalanıp genç yaşında vefat etti. Sonraki senelerde, devlet koltuklarını kapışanlar ve üniversite hocalıklarına, mahkeme başkanlıklarına getirilenler, hep mason Reşit Paşanın yetiştirmeleridir. Böylece (Kaht-ı ricâl) devri açılmasına ve Osmanlılara (Hasta adam) denilmesine sebep oldu.