Karaborsacılık yapan zalimlerden olmuştur!
12/08/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Esnaf, tüccar hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı
helal olur. Dinimizde dürüst olarak ticaret yapmak övülmüştür...
Alışverişte, ticarette Müslümanlara ziyan yapmak iki türlü
olur. Birisi, herkese zararı dokunmak olup, bu da iki kısımdır: Biri
ihtikâr (karaborsacılık) diğeri ise piyasaya kalp (sahte) para sürmektir…
"İhtikâr" demek, insan ve hayvan gıda maddelerini
piyasadan toplayıp, yığıp, pahalandığı zaman satmaktır. Peygamber efendimiz
“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse gıda maddelerini alıp, pahalı
olup da satmak için kırk gün saklarsa, hepsini fakirlere parasız dağıtsa,
günahını ödeyemez.)
Âlimlerden birisi, tüccar idi. Vâsıt şehrinden, Basra'ya gıda
gönderip satılmasını vekiline emretti. Basra'da ucuz olduğu için, vekili bir
hafta bekleyip, pahalı sattı ve âlime müjdeli bir mektup yazdı. Cevabında
buyurdu ki:
"Biz, az kâr ile çok sevap kazanmayı daha çok severiz.
Fazla kazanmak için, dinimizi feda etmemeliydin. Çok büyük cinayet işlemişsin!
Bunu affettirmek için sermayeyi ve kârı hemen sadaka olarak dağıt!"
İhtikârın haram olması, Müslümanlara zararlı olduğu
içindir. Sanki çeşme suyunu saklayıp, herkesi susuz bırakmaya benzer. Gıda
maddelerini bu niyet ile satın almak günahtır. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe
“rahmetullahi aleyh” buyurdu ki:
"Köylü, tarlasından aldığı gıda maddelerini istediği zaman
satabilir. Acele satması vacip değildir. Fakat acele etmesi sevaptır.
Pahalı olunca satmayı düşünmesi çirkindir... İlâçlarda ve gıda
maddesi olmayan ve herkese lâzım olmayan şeylerde ihtikâr haram değildir. Ekmek
ve benzerlerinde çok haram olup, et, yağ gibilerde az
haramdır." [İmâm-ı a’zam hazretleri, "ilâçların saklanarak
yüksek fiyatla satılmasını beklemek ihtikâr olmaz" buyurdu. İlâçların
çoğu böyle ise de, kininin sıtmaya, insülinin diyabete ve aşı ile serumların,
belli mikroplara karşı kullanılması, ekmeğin açlığa karşı kullanılması gibi,
muhakkak şifaya sebep olduğundan, bu gibi, tesiri kuvvetli ilâçları saklayarak,
ihtikâr [karaborsacılık] yapmak haram olur.]
İnsanlara yapılan zararın ikinci kısmı, piyasaya "Kalp
(sahte) para" sürmektir. Alan, anlamazsa, zulmedilmiş olur.
Anlarsa, o da başkasını, başkası da, bir diğerini, zincirleme aldatırlar. Elden
ele dolaştıkça, günahı, hep birinci kimseye de yazılır. Bunun için, "Sahte
bir lira vermek, yüz lira çalmaktan daha fenadır) buyurmuşlardır.
İnsanlara zarar veren her iş, zulüm olur. Zulüm ise haramdır.
Her Müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere dahi
yapmamalıdır. Hele böyle sıkıntılı pandemi günlerinde insanımız; esnafımız,
tüccarımız harama düşmemek için kılı kırk yarmalıdır…