Gerçek cennet nimeti

12/08/2024 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Evliyanın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin kabr-i şerifi Buhâra’nın kasr-ı ârifan köyündedir.

 

Bir komşusu vardı.

 

Yeni evlenmişti.

 

Bir gün bu zata;

 

“Ey efendim, çok zor durumdayım. Lütfen bana yardım eder misiniz” diye dert yandı.

 

Mübarek üzüldü:

 

“Hayrola evladım ne oldu?”

 

“Hanımla hiç anlaşamıyoruz. Bu evlilik böyle yürümeyecek galiba. Bana ne tavsiye edersiniz?”

 

Büyük veli sordu:

 

“Hanımın namazını kılıyor mu?”

 

“Kılıyor hocam.”

 

“Tesettüre riayet ediyor mu?

 

“Ediyor.”

 

“Peki, ev işlerini yapıyor mu?”

 

“Yapıyor efendim.”

 

Buyurdu ki:

 

“Daha ne istiyorsun evladım!.. Böyle hanım cennet nimetidir, kıymetini bil!”

 

Delikanlı;

 

“Ama başka konularda anlaşamıyoruz” dedi.

 

O buyurdu ki:

 

“Bak evladım! Sana bir tavsiyede bulunacağım, dinlersen çok rahat edersin.”

 

“Buyurun hocam.”

 

“Din işlerinde taviz olmaz. O konularda senin dediğin olsun. Ama dünya işlerini ona bırak. İstediği gibi yapsın. Dünya işi değil mi, öyle de olur, böyle de, hiç mühim değil.”

 

Genç adam,

 

“Peki efendim” dedi, bu nasihate uydu ve çok rahat etti.