Müslüman olarak ölmek için...
12/09/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Ben şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet
ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür."
Dün siz değerli okuyucularımıza zaruri iman bilgilerini bildirmiştik. Bugün
de "İslam’ın şartları"nı arz etmek istiyoruz efendim...
1- Kelime-i şehadet getirmek: [Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü
enne Muhammeden abdühü ve resulühü] demek. Manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Allah’tan
başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu
ve resulüdür.) [Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin
tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.]
2- Namaz kılmak: Akıl baliğ olmuş yani ergenliğe girmiş akıllı her
Müslümana günde beş vakit namaz kılmak çok önemli bir farzdır. Namaz dinin
direğidir. Namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Kılmayanın imanla
ölmesi çok zordur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Namaz kılan kıyamette
kurtulur, kılmayan perişan olur.) [Taberani]
3- Zekât vermek: Nisap miktarı yani borçlarını düştükten sonra
alacaklarıyla beraber elinde 96 gram değerde, para veya ticaret malı olanın
kırkta birini zekât vermesi farzdır. Meyve ve tarla mahsulünün de onda birini
fakire vermek farzdır. Bu onda bir zekâta da uşur denir. (Zekât
vermeyene Allahü teâlâ lanet eder.) [Nesai]
4- Oruç tutmak: Ramazan ayında, bir ay oruç tutmak farzdır. Tutmamak
büyük günahtır.
5- Hac etmek: Mekke-i mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar,
geride bıraktığı çoluk-çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para
ile oraya gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâbe-i şerifi tavaf
etmesi ve Arafat’ta durması farzdır.
Peki, "Bir kimse, inanmadan Kelime-i şehadet söylese veya inansa, ancak
Amentü’deki esaslara inanmasa yine Müslüman mıdır?" İman tarif edilirken,
"dil ile ikrar kalb ile tasdik" deniyor. Yani, kalb ile tasdik
etmedikçe Müslüman olamaz.
Kelime-i şehadet, Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, Ondan başka ilah
olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın Allah Resulü ve son Peygamberi olduğuna
ve bildirdiklerinin hepsine inanmak, hepsini beğenmek demektir. Yoksa,
tarihî bir olayı anlatır gibi, "öyle bir Peygamber vardır" demek
değildir. "Ben O yüce Peygambere ve bildirdiklerinin hepsine iman ettim,
hepsini beğendim, hepsi doğrudur, yanlış olma ihtimali yoktur" diye kesin
inanmak demektir. Dolayısıyla, Amentü’deki bütün esaslara inanması gerekir.
İnanmazsa, hatta inanıp da beğenmezse yine Müslüman olamaz...
Hadis-i şerifler, İslam âlimlerinin açıklaması olmadan okunup anlamaya
çalışılırsa tehlikeli olur, insanı küfre kadar götürür. Mesela aşağıdaki
hadis-i şerifi, yukarıdaki açıklamalar dâhilinde anlamak gerekir:
(Rab olarak Allahü teâlâya, din olarak İslâm'a, [son] Resul
olarak Muhammed aleyhisselama [Onun bildirdiklerinin hepsine] inanıp
razı olan, beğenen kimse [Müslüman’dır ve bu imanla ölürse] Cenneti
hak eder.) [Müslim, Nesai]