"Çok mühim tenbih!.."

12/12/2022 Pazartesi Köşe yazarı R.A

“Tâm İlmihâl Seâdet-i Ebediyye”de bulunan 11 adet tenbîhten 1.si “Çok Mühim Tenbîh” başlığını taşımaktadır. 

 

"Hakîkat Kitâbevi” takrîben 35 dilde 350 kadar kıymetli kitap neşretmiştir. Türkçe neşredilen 14 kitaptan çoğunda, “Tenbîh”, “Mühim Tenbîh” ve “Çok Mühim Tenbîh” şeklinde üç kademeli bazı îkâzlar, ihtârlar, uyarılar, hâtırlatmalar vardır.

Bazılarının “Tembîh” şeklinde yazıp okudukları bu kelimenin, Arabî “Nebbehe” kökünden gelmesi sebebiyle, orijinaline uygun söylenmesi gerekirse, aslında “Tenbîh” şeklinde yazılıp okunması lâzımdır.

[Millî Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı, 7 kişilik bir hey’etin yazdığı, iki kişinin de incelediği “Örnekleriyle Türkçe Sözlük”tebu kelimenin “tembîh” şeklinde yazıldığını görüyoruz. 4. Cildde geçen “tembîh” kelimesinde [bu başlığın geçtiği 7 kelime var]: “1- Bir işin yapılmasını, bırakılmasını veya o işten vazgeçilmesini tekrâr tekrâr hâtırlatma, 2- Uyandırma, uyarma, 3- Uyarma, uyarı cezâsı” karşılıklarını görüyoruz.]

Şimdi, “mühim” ve “çok mühim” olduklarına bakmadan, neşir sırasına göre, Türkçe 14 eserin isimlerini ve yanlarında da, her birinde kaç “tenbîh” bulunduğunu zikretmek istiyoruz:

1- Fâideli Bilgiler (1 adet) 2- Hak Sözün Vesîkaları (Tenbîh yok) 3- Herkese Lâzım Olan Îmân (3 adet) 4- İslâm Ahlâkı (36 adet) 5- Eshâb-ı Kirâm (11 adet) 6- Kıyâmet ve Âhıret (Tenbîh yok) 7- Müjdeci Mektûblar (Tenbîh yok) 8- Cevâb Veremedi (5 adet) 9- İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları (1 adet) 10- Kıymetsiz Yazılar (1 adet) 11- Namâz Kitâbı (Tenbîh yok) 12- Şevâhidü’n-Nübüvve (1 adet) 13- Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn (Tenbîh yok) 14- Tâm İlmihâl Seâdet-i Ebediyye (11 adet). Toplam 70 adet tenbîh bulunmaktadır.

“Tâm İlmihâl Seâdet-i Ebediyye”de bulunan 11 adet tenbîhten 1.si “Çok Mühim Tenbîh” başlığını taşımaktadır. Orada şu çok mühim îkâzı görüyoruz:

“Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, ya’nî farzlara ve yasak ettiklerine [harâmlara] uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına, bir harâmdan sakınmağa ehemmiyyet vermeyenin îmânı gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azâb çeker. Âhırette Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar. Afv edilmesine, Cehennemden çıkmasına imkân ve ihtimâl yoktur. Kâfir olmak çok kolaydır. Her sözde, her işte kâfir olmak ihtimâli çoktur.

Küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese dahî, her gün bir kerre (Yâ Rabbî! Bilerek veyâ bilmeyerek küfre sebeb olan bir söz söyledim veyâ iş yaptım ise, nâdim oldum, pişmân oldum. Beni afv et) diyerek tevbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak afv olur; Cehenneme gitmekten kurtulur.

Cehennemde sonsuz yanmamak için, her gün muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden dahâ mühim bir vazîfe yoktur. Kul hakkı bulunan günâhlara tevbe ederken, bu hakları ödemek ve terk edilmiş namâzlara tevbe ederken, farzları kazâ etmek de lâzımdır.”