Bereket bahşeden bir aydan ayrıldık...
13/05/2021 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan Hatıralar...
Değeri ölçülemeyen bir aydan ayrıldık. Bir daha kavuşabilir miyiz,
kavuşamaz mıyız belli değildir...
Bugün bayram... Maddi ve manevi nihayetsiz huzur ve bereket bahşeden
ve değeri ölçülemeyen bir aydan ayrıldık. Bir daha kavuşabilir miyiz, kavuşamaz
mıyız belli değildir...
Her geçen gün, bizi ölüme bir adım daha yaklaştırıyor. İnsanoğlu dünyaya
geldiği günden itibaren her an ölüme doğru ilerliyor. Ondan kaçış mümkün
değildir. Bir yerden kaçmaya çalışan kişi gittikçe ondan uzaklaşır. Ölüm hariç
ondan ne kadar kaçarsak, ona doğru koştuğumuzu bir gün çok iyi anlayacağız...
Ölümü hatırlayan, ona hazırlanır. Kabre girmeden kabrini
genişletir, nurlandırır.
Ölümü hatırlayan, zengin ise mağrur olmaz, şımarmaz, insanlara
yukarıdan bakmaz. Gücü yettiği kadar herkese iyilik yapar. Fakir ise çok
üzülmez. Sıkıntıların, hastalıkların biteceğini ve rahata kavuşacağını
düşünür.
Ölümü hatırlayan, tövbesini geciktirmez. Ölümün genç, ihtiyar ayırımı
yapmadığını bilir. Ne zaman, nerede, nasıl geleceği belli değildir. Bazı
insanlar, "Şu yaşıma gelsem tövbe edeceğim, hacca gideceğim, günahlardan
sakınacağım" diyor. Hâlbuki yarına çıkacağı belli değildir. Kendisini,
saracak kefeni dokunmuş olabilir! Zavallının haberi yoktur.
Ölümü hatırlayan ibadetlerini zevkle yapar. Onunla kabre girecek olan
yalnız onun amelidir. Güzel bir hayat yaşamış ise güzel yüzlü bir insan
suretinde yanına gelir, kendini tanıtır. Kıyamete kadar seni yalnız bırakmam
diye sahibini yalnızlıktan kurtarır. Kötü bir hayat yaşayan adamın ise ameli
korkunç bir canavar şeklinde gelir, kıyamete kadar ona sıkıntı ve azap
çektirir.,
Bir insan ne kadar çok sevilirse sevilsin, hiç kimse onunla birlikte kabre
girmez. Ameli ile baş başa kalır.
Ölümü hatırlayan, merhametli olur. Bütün canlılara acır, onlara yardım
eder. Bir gün Hazreti Aişe validemize (raddıyallahü anha) bir hanım gelir.
Kalbinin katılığından şikâyet eder ve çaresini sorar. O da "Bunun çaresi
ölümü çok hatırlamaktır" buyurur. Bir zaman sonra aynı hanım gelir
teşekkür eder, arzusuna kavuştuğunu arz eder.
Ölümü hatırlayan, kanaât sahibi olur. Fakirlikten kurtulur. Kanaât
sahibi olmayanın gözü doymaz. Daima muhtaçtır, gözünü toprak doyurur
ancak. "Altından ağacın olsa gümüşten yaprak/Akıbet gözünü doyurur
bir avuç toprak" demişlerdir...
Sevineceğimiz ve neşeleneceğimiz böyle bir günde sizlere ölümden bahsettik! Ne yapalım ki bu da hayatın bir gerçeği. Akıllı insan zaten ölümü hiç unutmaz ki!..