"Sultân sizi iftara çağırıyor"
13/05/2022 Cuma Köşe yazarı A.U
Bir kimse, on dînî
meseleyi bir kâğıda yazıp Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine
sormak için gelip girdi Bayezit Câmiine.
Büyük velî vaaz
ediyordu.
Gidip karşısında
oturdu.
Mübârek, onu görünce;
“Bâzıları bâzı dînî
meseleleri merak eder” buyurup, birer birer îzah etti bu on meseleyi.
Onuncuyu îzah edip
bitirince;
“Şimdi kaldığımız
yerden dersimize devam edelim” buyurdu.
Ders bitti nihâyet.
Abdülhakîm Arvâsî
hazretleri dışarı çıkarken o kimsenin yanına geldi ve “On meseleyi
şimdi öğrendin mi?” diye fısıldadı kulağına...
● ● ●
Abdülhakîm Efendi,
Sinanpaşa Câmiinde vaaz edip çıktığında bir saray arabası gördü kapıda.
İçinden kibar bir bey
indi.
Kendisine yaklaşıp
dedi ki:
“Efendi hazretleri!
Sultân Vahîdeddîn, zât-ı âlinizi iftâr için saraya çağırıyor...”
Birlikte saraya
geldiler.
İstanbul'un en mümtaz
hoca, vâiz ve imâmları oradaydı. Sermuhâsip ayağa kalkıp;
“Efendiler!
Sultânımızın size selâmları var. Şu anda bütün Anadolu halkı düşmanla
çarpışıyor. Onlara duâ etmenizi ricâ ediyor” diye seslendi.
Abdülhakîm Efendi, bu dâvâya sarılmış ve çok insanı Anadolu’ya göndermiştir...