İnsanlarla iyi geçinmek için…
13/08/2023 Pazar Köşe yazarı S.K
Allahü teâlânın
emirlerini yapmak, yasaklarından kaçınmak icap ettiği gibi, insanların
haklarını ödemek, onlarla iyi geçinmek de lazımdır. İnsanlarla iyi geçinmek,
akıllılık alametidir. Akıllı insan herkesle iyi geçinir, kendine kimseyi düşman
edinmez.
İnsanlarla iyi
geçinmek için, hiç kimseyi incitmemeli. Kendimizi beğenmekten ve başkasını
aşağı görmekten sakınmalı, büyüklerimize saygılı, küçüklerimize şefkatli olmalı
ve akranlarımıza değer vermeliyiz. Yaptığımız iyiliği, bize yapılan kötülüğü de
unutmalı, kibirden sakınmalı, doğru sözü kabul etmeli, hatamızı söyleyene
teşekkür etmeli, münakaşa etmemeliyiz. Kendimizi hep haklı görmemeli, hata ve
kusuru hep başkasında aramamalıyız. Kendi kusurları ile uğraşan, başkasının
kusurları ile uğraşamaya fırsat bulamaz,
Hayatın fâni, asıl
gayenin Allahü teâlâya kulluk ve onun rızasını kazanmak, kullarının duasını
almak olduğunu bilen bir kimse, insanlarla her zaman iyi geçinir. Basit
meseleleri büyütmez. Öfkesine hâkim olur. Böyle kimseden Allahü teâlâ da
kulları da razıdır. Böyle bir kimse vefat ettiğinde herkes onu rahmetle,
hayırla anar.
Allahü teâlâ, hadis-i
kudsîde şöyle buyuruyor: Kötülük edene iyilik eden, gelmeyene giden,
uzak durana yaklaşan, yemek vermeyene yemek veren, en üstün olandır. Affedin,
ayıp örtün, merhamet edin ki merhamete kavuşun! İnsanlara karşı iyi huylu olanı
severim ve insanlara onu sevdiririm. [Mârifetnâme]
İlim ve hikmet ehli
bir zat buyuruyor ki:
Kendine söylenince
razı olmayacağın sözü başkalarına söyleme! Başkalarının seninle nasıl
konuşmasını istiyorsan, sen de onlarla öyle konuş! Özür dileyenin özrünü kabul
et! Seni üzeni affet, ona iyi davran! Verdiğin sözü tut, ettiğin iyiliği gizle,
başa kakıcı olma! Başkası için kuyu kazan kendi düşer. Halka iyilik eden,
Hak’tan ihsan görür. Sana söz getiren, senden de söz götürür...
İyi, kötü, herkese
tatlı dil ve güler yüz göstermeli, düşman kazanmamalıdır. İnsanlara yapılacak
en faydalı iyilik, en kıymetli hediye, tatlı dil ve güler yüzdür. İneğe
tapanları görünce, ineğin ağzına ot vererek, düşmanlıklarına mâni olmalıdır!
Yumuşak söylemeli, sert söylememelidir! Kimse ile münakaşa etmemelidir!
Münakaşa, dostluğu azaltır, düşmanlığı arttırır...
İnsan, huysuzluğu
yüzünden yalnız kalmaya mahkûmdur. Onu gören, (Şu kenarda durayım da, aman beni
görmesin) derse, o huysuz kişi için ne kadar kötü bir durumdur bu! Hâlbuki
Müslüman, zararından korunmak için kendisinden kaçınılan kişi olmamalı, aksine
hava gibi, su gibi daima aranan, hasreti çekilen insan olmalıdır.