Büyük küçük, her günaha tövbe farz!
13/09/2022 Salı Köşe yazarı V.T
"Tövbe için bir
özür olmaz. Bütün günâhkâr kullara ve âsilere tövbe farzdır..."
Amr bin Osman Mekkî
hazretleri evliyânın meşhurlarından ve ve akâid imâmlarındandır. Aslen
Yemenlidir. 908 (H.296) senesinde Bağdat'ta vefât etti. Cüneyd-i Bağdâdî'nin
talebesi, Hallâc-ı Mansûr'un hocasıdır. Ebû Saîd Harrâz'la sohbet etmiş, Ebû
Abdullah Nibâcî ile görüşmüştür.
Amr bin Osman
İsfehan'a gittiği zaman, birçok kimse sohbetiyle şereflendi. Bunların arasında
bir genç vardı. Babası sohbete katılmasına mâni olunca, genç hastalanıp yatağa
düştü. Amr bin Osman bir süre sonra sohbetine katılanlardan bir grup ile gencin
evine gitti. Genç, ondan bir şeyler okumasını istedi. Bunun üzerine Amr bin
Osman gence işâret ederek şu beyiti okudu:
“Görem ki hasta seni niçin gelmez o tabîb./Bir âyetini görmeye cân veririm, ben
garîb.”
Genç, bu beyiti
dinleyince yatağından kalktı ve oturarak biraz daha okumasını istedi.
“Can dostunun yüz çevirmesi hastalıktan beterdir./Bâri yüzünü çevirme benden
sen ey Habîb!” beytini okuyunca, hasta tamâmen sıhhat buldu. Babasının içinden
geçirdiği bütün endişe kayboldu. Tövbe ederek oğlunu Amr bin Osman'a teslim
etti. O da İslâm âlimlerinden oldu.
Amr bin Osman hazretleri buyurdu ki:
"Mürüvvet,
arkadaşının hatâ ve kusurlarını bilmezlikten gelmektir."
"Tövbe için bir
özür olmaz. Bütün günâhkâr kullara ve âsilere tövbe farzdır. Yaptıkları ister
büyük, ister küçük günah olsun."
"Sakın, Allahü
teâlânın zâtından bir şey düşünmeyin. Günâha ve küfre düşersiniz."
"Tasavvuf, kulun
her vakitte, o vakit için en iyi olan şey ile meşgûl olmasıdır."
"Fütüvvet güzel
ahlâktır."
"Sabır, Allahü
teâlâya dayanıp sebât etmek ve belâyı gönül hoşluğu ve rahatlığı ile
karşılamaktır."
"İlim iticidir.
Allah korkusu sevk edicidir. Nefs ise itâatsizdir, serkeştir. Murâdını eksiksiz
eline geçirmen için, nefs atını ilim siyâsetiyle idâre et. Korku ile tehdîd
ederek sür."
"Muhabbet rızâya,
rızâ da muhabbete dâhildir. Rızâsız muhabbet, muhabbetsiz rızâ olmaz. Çünkü
insan ancak sevdiğine râzı olur, râzı olduğunu sever."
"Allah bir kimsenin kalbini İslâma açmışsa, o kimse Rabbinden bir nûr üzerine olmaz mı hiç." (Zümer sûresi: 22) meâlindeki âyetin mânâsını sorduklarında buyurdu ki: Bunun mânâsı şudur: "Kulun nazarı, vahdâniyet ilminin azametine ve rubûbiyetine, haşmetine düşünce, nazarına düşen ve gözüne çarpan başka hiçbir şeyi göremez olur."