Seâdet-i Ebediyye kitabını okuyan...
14/01/2021 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Seâdet-i Ebediyye-Tam İlmihâl kitabını okuyanlar bahtiyar kimselerdir...
Sual: Seâdet-i Ebediyye kitabını okuyanlar, hep bu kitabı tavsiye ediyor ve
siz de tavsiye ediyorsunuz. Peki bu kitabı okuyunca ne oluyor, diğerlerinden ne
farkı vardır ki bu şekilde tavsiye edilmektedir?
Cevap: Seâdet-i Ebediyye-Tam İlmihâl kitabını okuyarak anlayan bahtiyar bir
kimse, hem din bilgilerini öğrenir, hem de İmâm-ı Rabbânî hazretlerini
tanıyarak, kalbi Ona meyleder, bağlanır. Onun bütün dünyaya saçtığı nurları
alıp, olgunlaşmaya, kemale gelmeye başlar da haberi olmaz. Ham bir karpuz,
güneşin ışıkları karşısında zamanla olgunlaştığı, tatlılaştığı gibi yetişerek
kâmil, olgun bir insan olur. Bu dünya ve hayat görüşünde değişiklikler olduğunu
hisseder. Hâller, zevkler, tatlı rüyalar görmeye başlar.
İmâm-ı Rabbânî hazretlerini, evliyayı, Eshâb-ı kiramı ve Resûlullah
efendimizi rüyada görmeye, uyanık iken de ruhlarından istifade etmeye başlar.
Nefsi de gafletten kurtulup, namazın tadını duymaya, ibadetlerden zevk almaya
başlar. Günahlardan, haram olan şeylerden, kötü huylardan nefret duyar. İyi
huylar onun âdeti olur. Herkese iyilik eder. Cemiyete, topluma, millete faydalı
olur. Saâdet-i ebediyyeye kavuşur ve başkalarını da kavuşturur.
Hanefi mezhebinin büyük âlimlerinden Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleri,
Şerh-i mevâkıf, Şerh-ul-metâli' hâşiyesi ve Berîkada buyurduğu gibi, evliyanın
suretleri, öldükten sonra da talebesine, sevenlerine görünüp feyiz verirler.
Fakat, bunları görebilmek ve ruhlarından feyiz alabilmek kolay değildir. Ehl-i
sünnet itikadını ve ahkâm-ı islâmiyyeyi, kitaplardan öğrenmek ve öğrendiklerine
uymak ve evliyayı sevmek, saygılı olmak lâzımdır. Merec-ül-bahreynde deniyor
ki:
“Tasavvuf büyüklerinin hepsi, Ehl-i sünnet idi. Bidat sahiplerinden
hiçbiri, Allahü teâlânın marifetine yaklaşamamıştır. Vilâyet nurları, bunların
kalplerine girmemiştir. Amelde ve itikatta olan bidatin zulmeti, vilâyet
nurunun kalbe girmesine mâni olur. Kalp, bidat pisliklerinden temizlenmedikçe
ve Ehl-i sünnet itikadı ile süslenmedikçe, hakikat güneşinin ışıkları oraya
giremez. O kalp, yakîn nuru ile aydınlanamaz.”
Sual: Din bilgilerini ve âlimleri kötülemek de imanı giderir mi?
Cevap: İslâm bilgilerine inanmamak, bunları ve din âlimlerini aşağılamak da, küfr-i cühûdî olur.