"Bu, bizim sahana benziyor!"
14/01/2025 Salı Köşe yazarı A.U
Balıkesir'in Sındırgı
kazâsının, Hisaralan köyünde yatan “Allah dostu” bir büyük zât var.
İbrâhim
Dede...
“Rahimehullah”
Vaktiyle
bu zât, hizmetini yapardı zengin bir ağanın.
Ağa,
hacca gitti bir sene.
Ve
bir gün canı helva istedi.
Onun
bu arzusu İbrâhim Dede'ye mâlûm olunca, koştu hemen Ağa’nın hanımına.
Ve
ricâ etti ki:
“Bir
sahan helva yapar mısın?”
Kadıncağız
sordu:
“Olur,
ama ne yapacaksın?”
“Birine
göndereceğim.”
O
esnâda Ağa, Mekke’de, çadırında namaz kılıyordu.
Selâm
verince bir sahan “helva” gördü yanında.
Yeni
pişmiş, sıcacık.
"Biri
bırakmıştır" dedi.
Öyle
düşündü...
Âfiyetle
yiyip duâ etti gönderene.
Ancak
sahan, yabancı gelmedi ona.
"Bu,
bizim sahana ne kadar da benziyor" diye geçirdi içinden...
Nihâyet
hacdan döndü.
Hanımı,
eşyaları arasında helva sahanını gördü.
Ve
çok şaşırdı!
Sordu
hemen:
“Efendi,
bu sahan evdeydi. Sende ne arıyor?”
“Evde
miydi?”
“Evet,
ben bununla helva yapıp İbrâhim Dede'ye vermiştim. O günden beri bu sahanı
arıyorum.”
Ağa da olanları anlatınca, bilmece çözüldü...