Kim haklı kim haksız elbette belli olacak!..
14/02/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
"Kimin haklı olduğu ahirette meydana çıkacak ve kendini 'alacaklı'
sanan nice kimseler, o gün 'borçlu' çıkıp kahrolacaklardır!.."
Dinimizde kul hakkı pek mühimdir. Müslüman olsun, kâfir olsun, nerede
olursa olsun, hiçbir insanın malına, canına ve ırzına, namusuna dokunmak caiz
değildir. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
"Birisinin hakkını alan kimse, ölmeden önce, onunla helalleşsin!
Paranın, malın geçmeyeceği kıyâmet gününe, üzerinde kul hakkı bulunarak
gitmesin! Dünyâda yapmış olduğu ibâdetleri, orada hak sâhibine verilecektir.
İbâdeti yoksa veya biterse, hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir."
Bir kimsenin, başkasına zarar vermesi, malını çalması ve yemesi, iftirâ
etmesi, dövmesi, sövmesi, yaralaması, ücretsiz birinin çocuğuna iş gördürmesi,
alay etmesi, gıybetini yapması, kalbini kırması, su-i zanda bulunması, eli ve
dili ile eziyet etmesi kul haklarındandır.
Kıyâmet günü hak sâhipleri, haklarını mutlaka alacaktır. Dünyâda hak
sâhibine hakkı ödenmezse veya hakkını helal etmezse, âhirette iyilikleri alınıp
hakkı olana verilir...
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyurdu ki: "Bir
gümüş para kul hakkı olanın haccı kabul olmaz. Hiç sevap kazanamaz.
İstediği kadar hacca gitsin, kabul olmaz. Kul hakkı, İslâm ahlâkının
temelidir... Üç gram gümüş borcunu, yâni birkaç liralık kul hakkını ödemeyenin
haccı, 'hacc-ı mebrûr' olsa dahi kabul olmaz. Hattâ şartlarına uygun olsa
dahi. Kul hakkı bu kadar mühim... Fakat bunu bilen yok. Söyleyen hiç yok... Kul
hakkı ne kadar az olsa da, helalleşmedikçe Cennete duhûle (girmeye) mânidir.
Kul hakkından çok korkmak lâzım, çok. Ne kadar az olsa da korkmalı kardeşim.
Üzerinde kul hakkı bulunan mevtânın rûhu, âsumâna, göklere yükselemez..."
Kul hakkından kurtulmak için, hak sâhiplerinin hakkı ödenir, helalleşilir,
ona iyilik ve duâ edilir. Hak sâhibi ölmüş ise, çocuklarına, vârislerine haklar
verilip ödenir. Vârisleri bilinmiyorsa, o miktar para fakirlere sadaka verilip
sevâbı hak sâhibine niyet edilir.
Din büyükleri buyurdu ki: "Vefat etmeden, hayatta iken hakkını helal
eden âhirette kazançlı çıkacaktır. 'Ben falancaya hakkımı helal etmiyorum'
dememelidir. Hatta 'Ben, kıyamete kadar olan bütün haklarımı herkese helal
ettim' demelidir..."
İslam âlimleri buyuruyor ki: "Ben haklıyım diyen herkes ahirette
pişman olacaktır. Haksız olup da haklıyım demek ise büyük felakettir. İki
felaket vardır ki; bu kötü huylar kimde varsa çok fenadır. Biri inat, biri de
kibirdir. Ben haklıyım demek ve kendini başkasından üstün görmek... Bunlar
kâmil mümin olmaya engeldir, son nefeste imansız gitmeye sebeptir... Kimin
haklı olduğu ahirette meydana çıkacak ve kendini 'alacaklı' sanan nice
kimseler, o gün 'borçlu' çıkıp kahrolacaklardır!.."