"Bildiğini saklamak câiz değildir”
14/03/2023 Salı Köşe yazarı A.U
Tâbiîn’in
büyüklerinden Kâsım bin Muhammed hazretleri, (Fıkıh) ilminde
de yüksek bir âlimdi.
Yine de korkardı!
Yâni bir şey
sorulsaydı.
Hemen fetvâ vermezdi.
Ve o soranlara;
“İnsanın, Allahı
bildikten sonra Câhil yaşaması, bilmediği şeyde fetvâ vermesinden hayırlıdır” buyururdu.
Ona bir mesele
sorarlardı.
“Bilmiyorum!” derdi.
Başka şey sorarlardı.
Yine bilmiyorum derdi.
Onlar ısrâr ederdi.
O zaman da;
“Vallâhi ben her şeyi
bilmiyorum. Bilseydim sizden saklamazdım. Bildiğini saklamak câiz değildir” derdi.
● ● ●
Kâsım bin Muhammed hazretleri şöyle
anlatıyor:
Âdetim üzere, bir gün
sabah namazını kıldıktan sonra halam Hazret-i Âişe’yi ziyârete gittim.
Kuşluk kılıyordu.
Kulağımı Ona verdim.
Zamm-ı sûre olarak;
(Allah lütfedip, bizi
kavurucu azaptan korudu) meâlindeki âyet-i kerîmeyi tekrar tekrar
okuyor, ağlıyor ve yine aynı âyeti okumaya devam ediyordu.
Biraz bekledim.
Namazı bitmedi.
Az daha bekledim.
Yine bitmedi.
Yapacak bir işim
vardı.
Onu halledip de
geleyim, dedim.
İşimi bitirip döndüğümde yine aynı hâlde, aynı âyet-i kerîmeyi tekrar tekrar okuyup ağlamakta olduğunu gördüm...