Resûlullah, Süreyyâ yıldızını bile görürdü!
14/04/2020 Salı Köşe yazarı V.T
Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) mübârek gözleri
çok kuvvetli görürdü.
Ömer bin Abdurrahmân ibn-i Muhaysın hazretleri "On dört kıraat
imamı"ndan biridir. Kıraat tahsilini Mücâhid bin Cebr ve Saîd bin
Cübeyr'den yaptı. Kendisinden Süfyân bin Uyeyne, Süfyân-ı Sevrî gibi âlimler
ilim tahsil etti. İbn-i Muhaysın 123 (m. 741)’de Mekke'de vefat etti. Şöyle
anlatır:
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” yaya yürüdüğünde hiç kimse Ona
yetişemezdi. Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” demiştir ki: Resûlullah o kadar
çabuk yürürdü ki, sanki yer mübârek ayağının altında dürülürdü. Biz zahmet
çekerek yürürdük, Resûlullah normal yürürdü, yine de Ona yetişemezdik.
Resûlullahın mübârek tükürüğü ile tuzlu sular tatlı olurdu. Enes
“radıyallahü anh” şöyle demiştir: Resûlullahın evinde bir kuyu vardı. Suyu tuzlu
idi. Mübârek tükürüğünden o kuyunun içine kattı. Kuyunun suyu tatlılaştı.
Medîne’deki kuyular arasında o kuyunun suyundan daha tatlısı yoktu.
Resûlullahın huzûruna Yemâme’den bir kimse geldi. “Yâ Resûlallah! Bizim
köyümüzde mescid yoktur” dedi. Resûlullah su istedi. O su ile mübârek yüzünü,
ağzını, ellerini ve kollarını yıkadı ve o suyu kendisine gelen kimseye verdi.
Köyüne git, bir mescid yap, bu suyu başka su ile karıştırıp mescidin arsasına
saç, çok bereket göreceksin, buyurdu. O kimse köyüne gidip, Resûlullahın
buyurduğu gibi yaptı. Gâyet güzel ve ferâh bir mescid oldu. Orada biten otlar
yaz kış hiç kurumadı.
Resûlullahın mübârek eli neye dokunsa, hayır ve bereket hâsıl olurdu.
Meselâ bir sütsüz koyunun memelerine dokunsa, koyunun memeleri süt ile dolardı.
İbni Mes’ûd “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır:
Bir gün Resûlullah ile Ebû Bekir “radıyallahü anh”, bulunduğum yerden
geçiyorlardı. Ben koyun güdüyordum. Bana “Ey oğulcağız, hiç sütün var
mıdır” diye sordu. “Var, fakat bu koyunlar bana emanettir” dedim. Bunların
arasından kısır bir keçi getirdim. Resûlullah mübârek eliyle o keçinin memesini
sığadı ve çok süt sağdı. Kendisi içti ve hazret-i Ebû Bekir’e de verdi. Sonra
ben huzûruna yaklaşıp, “Bana dîni öğret” dedim. Mübârek eliyle başımı okşadı ve
“Sen henüz küçüksün, öğrenirsin” buyurdu.
Resûlullahın mübârek gözleri çok kuvvetli görürdü. Önden gördüğü gibi,
arkadan da görürdü. Aydınlıkta gördüğü gibi, karanlıkta da görürdü.
Nakledilmiştir ki, Süreyyâ’daki, yani Boğa Burcundaki on bir yıldızı görürdü.