Özbekistân'dan sâlimen döndük...
14/04/2025 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Gidip geldiğimiz yerler, “Mâverâünnehir” diyârıdır.
Mâverâün-nehir: Amu Deryâ ve Siri Deryâ nehirleri arasında kalan ünlü Türk
ülkesidir.
Elhamdülillah, bir haftalık rüyâ
gibi bir Özbekistân seyâhatinden selâmetle dönmüş bulunuyoruz...
“Türkistân diyârı”, Türklerin yurdu mânâsınadır demiştik. Târihî
geçmişi çok uzundur. Binlerce yıldan beri Türklerin yurdu olup, topraklarında
pek çok devlet kurulmuştur. Türkistân’ın târihi, eski asırlarda Türk
devletleri, Çinliler ve Moğollar; 19. yüzyıldan îtibâren de Ruslar, Çinliler,
Afgânlılar ve Îrânlılarla alâkalıdır.
Geçen hafta da bahsettiğimiz gibi
Türkistân; Batı Türkistân, Doğu Türkistân, Afgân Türkistânı [yâhut Güney
Türkistân] ve Îrân Türkistân’ı olmak üzere dört bölüm hâlinde incelenmektedir.
Batı Türkistân, Türkmenistân, Özbekistân, Tâcikistân, Kırgızistân, Kazakistân
hudûdu içerisindedir. Doğu Türkistân Çin Halk Cumhûriyeti; Güney Türkistân,
Afganistân; İrân Türkistân’ı da İrân hudutları içindedir.
Türkistân’da Türk
devletleri kuran Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahânlılar,
Gazneliler, Selçûklular ve Harezmşâhlar buralara uzun yıllar hâkim
olup, 13. yüzyılın başında da maalesef Moğolların işgâline uğradı. Moğollardan
sonra da çeşitli hânlıkların idâresinde kaldı.
Batı Türkistân, 1867 yılından
beri Rusya’nın işgâlindeyken, 1991 yılında Özbekistân ve Türkmenistân’ın öz
toprakları oldu.
Gidip geldiğimiz yerler,
“Mâverâünnehir” diyârıdır. Mâverâün-nehir: Amu Deryâ (Ceyhûn), Siri Deryâ
(Seyhûn) nehirleri arasında kalan ünlü Türk ülkesidir...
Bölgede, ilk çağlardan beri
Türkler ve İrânlılar yaşamışlardır. Târihte
bilinen ilk Türk devleti olan Asya Hun İmparatorluğu (M.Ö 4.
asır-M.S 48), târihte Türk adıyla kurulmuş ilk devlet olan Göktürk
İmparatorluğu (552-745), Uygur İmparatorluğu (774-1209), Sâmânîler (819-1005), Karahânlı
Devleti (840-1212), Gazneli Devleti (963-1186), Büyük
Selçuklu Devleti (1040-1157), Harezmşâhlar Devleti (995-1231), Timur
İmparatorluğu (1370-1506), Çağatay Hanlığı (1227-1370), Şeybânîler (1500-1598) bölgede
hâkim olmuşlardır.
Müslümânlar, Mâverâünnehr’e ilk
defâ; 667’de El-Hakem bin Ömer el-Ğıfârî komutasında giderek bölgede üç yıl
kalmışlardır. Daha sonra bâzı seferler
düzenlendiği hâlde, Arap orduları geçici ve mevziî başarılar elde ettiklerinden
dolayı Mâverâünnehr’deki hâkimiyetleri sürekli olmamıştır.
Kuteybe
bin Müslim’in düzenlediği seferler netîcesinde, küçük bir kısım
hâriç, bütün bölge, Müslümânların hâkimiyetine girdi. Bölgede
İslâmiyyet hızla yayıldı. Horasân’a tâyin edilen Vâlî Nasr bin Seyyâr,
uyguladığı başarılı siyâsetle halkı İslâmiyete ve Müslümânların hâkimiyetine
ısındırmayı başardı. Bölgenin Müslümân olması, bâzı beylerin
menfaatlerine dokunduğu için, Nasr’a karşı çıktılarsa da, Nasr uyguladığı
siyâsetle, halka kendisini sevdirmiş olduğundan, isyancılar başarı
sağlayamadılar. Daha sonra bölgede hâkim olan Müslümân Tâhirîler ve
Sâmânîler, Nasr’ın uyguladığı usûlü aynen devâm ettirdiler. Nasr’ın
başarılı olmasının sebebi, orta tabaka ve çiftçi halkın desteğini sağlamasıdır.
