“Sana, hac sevâbı kazandıran nedir?”
14/07/2023 Cuma Köşe yazarı A.U
Abdürrahîm Bursavî hazretleri
anlatır:
Abdullah bin Mübârek, hacca gider.
Hac bitince, bir rüyâ görür.
Rüyâda gökten iki melek iner.
Biri, sorar diğerine:
“Bu sene hacca gelen kaç kişi?”
“Altı yüz
bin.”
“Kaçının haccı kabul oldu?”
“Bir
kişinin.”
“Kimdir o?’
“Alî bin
Muvaffak.”
İbni Mübârek, o anda uyanır.
Ve Alî bin Muvaffak'ı bulup;
“Sana, hac sevâbı kazandıran iş nedir?” diye sorar.
O da şöyle anlatır:
Fakir bir ayakkabı tâmircisiyim.
Otuz yıldır (nafile) hacca gitmek isterim.
Bu sene niyetlendim.
Ama gidemedim.
Çünkü fakir bir komşum vardı.
Bir gün evine gittim.
Odada et kokusu hissettim.
Şakayla; “Ocakta et pişiyor gâliba. İkram et de
yiyelim” dedim.
O ağlayarak şöyle anlattı:
Çocuklarım üç gündür aç.
Yerde ölü bir hayvan gördüm.
Zarûret kadar kesip getirdim.
Ocakta pişen, işte o ettir, dedi.
Sızladı yüreğim.
Hac parasını ona verdim.
Ne buyurmuş büyükler:
“Bir
muhtâca yardım etmek, nâfile ibâdetten daha sevaptır.”