İbni Teymiyye, bidat ehlidir
14/08/2021 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
“Allahü teâlâ, İbni
Teymiyye'yi dalalete, felakete düşürdü. Gözlerini kör, kulaklarını sağır
etti..."
Sual: Sevenleri
tarafından, büyük âlim, şeyhülislam denilen İbni Teymiyye Ehl-i sünnetten,
doğru yoldan ayrılmış, sapıtmış birisi midir?
Cevap: Bozuk, sapık din
adamlarından ve zararı çok olanlardan birisi, İbni Teymiyye denilen din
adamıdır. El-vâsıta ve başka kitaplarında, İcmâ'ul-müslimînden ayrılmış ve
Kur’ân-ı kerimde, Hadis-i şeriflerde açıkça bildirilen şeylere ve Selef-i
sâlihînin yoluna uymamıştır. Kısa aklına, bozuk düşüncelerine uyarak, bidat
yoluna kaymıştır. İlmi çoktu. Allahü teâlâ, onun ilmini dalâletine, felakete
sapmasına sebep yaptı. Nefsinin arzularına uydu. Bozuk, sapık fikirlerini hak
olarak, doğru olarak yaymaya çalıştı. Büyük âlim İbni Hacer-i Mekkî hazretleri,
Fetâvel-hadîsiyye kitabında diyor ki:
“Allahü teâlâ, İbni
Teymiyye'yi dalalete, felakete düşürdü. Gözlerini kör, kulaklarını sağır etti.
Birçok âlim, bunun işlerinin bozuk, sözlerinin yalan olduğunu bildirmişler ve
vesikalarla isbat etmişlerdir. Büyük İslâm âlimi Ebül Hasen-il-Sübkînin ve oğlu
Tâc-üd-dîn-i Sübkî'nin ve İmâm-ül'iz bin-cemâ'anın kitaplarını okuyanlar ve
onun zamanında bulunan Şâfiî, Mâlikî ve Hanefî âlimlerinin, kendisine karşı
sözlerini ve yazılarını inceleyenler, sözümüzün doğruluğunu iyi anlar.”
İbni Teymiyye,
tasavvuf âlimlerine de dil uzatmış, iftiralarda bulunmuştur. Bununla da
kalmayıp, hazret-i Ömer ve hazret-i Ali gibi, İslam dininin temel direklerine
saldırmaktan da çekinmemiştir. Sözleri ölçüyü ve edebi aşarak, yalçın kayalara
bile ok atmıştır. Doğru yolda olan âlimlere bidat ehli, sapık, cahil deme cüretinde
bulunmuştur.
Sual: Bir kimse,
haramdan elde ettiği mal veya para ile sadaka verse, cami, okul ve diğer
hayırlar yaptırsa ve bu yaptığı hayırlardan dolayı sevap beklese, imanına bir
zarar gelir mi?
Cevap: Bu konuda İbni
Âbidînde ve Kâdî-zâde Ahmet Efendi'nin, Birgivî Vasıyyetnâmesi şerhinde deniyor
ki:
“Bir kimse, elindeki
kati haram olan maldan sadaka verse, sevap umsa, alan fakir, haramdan olduğunu
bilerek, verene Allah razı olsun dese, veren de veya başka bir kimse de âmin
dese, hepsi kâfir olur.” Ayrıca İbni Âbidîn, bu hususu açıklarken buyuruyor ki:
“Haram olduğu bilinen belli mal ile cami ve başka hayır yaptırmak ve bunlara karşılık sevap beklemek de küfürdür.”