İnsan, başına gelecekleri düşünmeli!
14/08/2024 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Çoğu insan, hiç ölmeyecekmiş, hiç hesaba çekilmeyecekmiş gibi hareket etmektedir. Hâlbuki bir insanın her şeyden önce sonunu düşünmesi, ona göre hazırlık yapması gerekmez mi?
Cevap: Dünya hayatı çok kısadır ve her günü de
geçip hayal olmaktadır. Her insanın sonu ölümdür. Bundan sonrası da, ya daimî
azap veya ebedî nimetlerdir. Bunların vakitleri, herkese süratle
yaklaşmaktadır.
Bunun için insan,
kendine merhamet etmeli, gaflet uykusundan uyanmalıdır. Batılın batıl olduğunu
görerek, ondan kurtulmaya çalışmalı, Hakkın da hak olduğunu görerek, ona tabi
olmalı, sarılmalıdır. İnsanın vereceği karar, çok mühimdir ve vakit ise,
çok azdır. Her insan, muhakkak ölecektir ve insan öldüğü vakti düşünmeli,
başına geleceklere hazırlanmalıdır.
Hiç kimse, Hakka tabi
olmadıkça, ebedî azaptan kurtulamaz. Ölüm anındaki son pişmanlık, insana
fayda vermez ve son nefeste Hakkı tasdik etmek, kabul olmaz. Sadece Müslümanın
günahlarına tövbe etmesi, kabul olur. O gün, Allahü teâlâ, insana;
“Kulum! Sana akıl
nurunu vermiştim. Bununla, beni anlamanı, bana ve Peygamberim Muhammed
aleyhisselama, Onun getirdiği İslam dinine iman etmeni emretmiştim. Bu
Peygamberin geleceğini, Tevrat'ta ve İncil'de haber vermiştim. İsmini ve dinini
her memlekete yaydım. İşitmedim diyemezsin. Gece gündüz, dünya kazancı için,
dünya zevkleri için çalıştın. Ahirette başına gelecekleri hiç düşünmedin.
Gaflet içinde iken, mevtin, ölümün pençesine düştün” derse, acaba o insan buna nasıl cevap
verecektir?
Bunun için her insan,
başına gelecekleri düşünmeli, ömrünü tüketmeden, aklını başına toplamalıdır.
İnsanın etrafında gördüğü, konuştuğu, sevdiği, korktuğu kimselerin hepsi, birer
birer ölmektedir. Her biri birer hayal gibi, gelip gitmektedirler. İnsan iyi
düşünmeli, tercihini ona göre yapmalıdır. Ebedî olarak ateşte yanmak, çok
büyük azaptır! Sonsuz nimetler içinde yaşamak ise, çok büyük bir nimettir.
Bunlardan birini seçmek, hayatta iken, insanın elindedir. Herkesin sonu, bu ikisinden
biri olacaktır. Bundan kurtulmak imkânsızdır. Bunu düşünmemek, çare aramamak,
tedbir almamak, büyük cahillik ve cinnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Arzusu ahiret olup,
ahiret için çalışana, Allahü teâlâ dünyayı hizmetçi yapar.)