Bir mürşid-i kâmil arıyordu...
14/09/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Muhammed Bâkî Billâh hazretleri “rahmetullahi aleyh”, evliyânın
büyüklerindendir.
İmâm-ı Rabbânî’nin hocasıydı.
Delhi'de, kırk yaşında vefât etti.
Henüz çocukken, ileride büyük bir zât olacağı belliydi
Zâhirî ilimleri bitirdi.
Bir mürşid-i kâmil arıyordu.
Hem de ne aramak!
Nihâyet Muhammed Emkenegî adındaki bir velî zât
rüyâsına girdi.
Ve kendisine;
“Buraya gel” buyurdu.
Uyanınca çok sevindi.
Kavuşmuştu murâdına.
Ertesi gün koştu o kapıya.
Yanında üç gün kaldı.
Ve alacağını aldı.
Delhi'ye döndü yine.
Ama icâzetli olarak.
● ● ●
Hocasından aldığı nûrları, sâdık ve hâlis talebelerinin kalplerine akıttı.
Duyanlar, akın akın geliyordu.
Zevkle sohbetini diliyorlardı.
Çok da feyiz alıyorlardı.
İki üç sene gibi kısa müddet içinde, yanında pek çok (âlim) ve (evliyâ) yetişti.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri.
Bu zâtların en önemlisiydi.
Bin yılda gelen velîler incisiydi.
O kemâle gelince, Bâkî Billâh hazretleri, bütün talebesini ona havâle etti.
Kendi de edeble gelirdi.
Eşsiz sohbetini zevkle dinlerdi.
Ve istifâde ederdi kendisinden...