İslamiyetteki cihad emri
14/12/2021 Salı Köşe yazarı O.Ü
“İslam dininin
emrettiği cihad, zalim ve vahşice bir hareket değildir... Cihadın edepleri ve
farzları vardır..."
Sual: Zamanımızda
cihad adı altında çok kan dökülmekte ve Müslümanlar da kan dökücü olarak
tanıtılmaktadır. Dinimizde cihad emri var mıdır, varsa mahiyeti nasıldır?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Diyâ-ül Kulûb kitabında deniyor ki:
“İslam dininin
emrettiği cihad, zalim ve vahşice bir hareket değildir. Müslümanların cihada
hazırlanması, zalimlerin, İslam memleketlerine saldırmalarına mâni olmak ve
milletleri, zalim devletlerin işkencelerinden kurtarmak içindir. Cihad, hakkı,
doğruyu kabulden kaçınan zalimleri, inatçıları güç ve kuvvet ile terbiye etmek,
Allahü teâlânın ismini yükseltmek ve İslamın güzel ahlakını her yere yaymak
için yapılır. Cihadın edepleri ve farzları vardır ki şunlardır:
1-Harpten önce, uygun
bir lisanla, kâfirlere İslam dinini kabul etmeleri teklif olunur. Eğer kabul ve
iman ederlerse, müminler zümresine dâhil olup, müminlerle kardeş olurlar.
2-Eğer, kâfirler, bu
nimeti, kendilerine uygun görmeyip; (Biz babalarımızı böyle yapıyor
bulduk) mealindeki, Şu'arâ suresinin 74. âyetinde bildirilen dalalet
içerisinde kalmak isterlerse, dinlerini değişdirmeleri için zorlama ve baskı
yapılmaz. İslam memleketinde, kendilerinin mallarını, ırzlarını ve canlarını
korumak ve kendi ibadetlerini yapmak karşılığında ve onların sosyal hizmetleri
için harcanmak üzere, senede az bir cizye ödemek şartı ile sulh yapmaya ve
vatanlarında kalmaya davet olunurlar. Eğer bunu kabul ederlerse, dinleri Müslümanların
dini gibi serbest olur. Irzları, kanları ve malları da aynen bir Müslümanın
ırzı, kanı ve malı gibi, devletin himayesinde olur. Müminlerle beraber güzelce
geçinirler.
3-Eğer, kâfirler,
ikinci hâli de kabul etmeyip, müminlerle harp etmeye kalkışırlarsa, İslamiyette
bildirilen adalet ve usul üzere, onlarla cihad yapılır.
İslamiyetin, cihad
hususunda, uyulmasını emrettiği adalet ve insaf yolu budur. Müslümanların ve
Hıristiyanların tarihlerini ve şimdiye kadar yaptıklarını, bir teraziye koyup,
insaf ile hükmetmelerini, akıl ve idrak ehlinin vicdanlarına havale ederiz.
İslam dininin süratle yayılması, zorla ve dünya malına tamah etmek gibi sebeplerden olmamıştır. İslamiyetin süratle yayılması, hakiki ve en son din oluşu, hakiki ve umumi bir adaleti emretmesi sebebiyledir.”