Allahü teâlânın sevgili kullarını küçümsemek!
15/03/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
Seyyid Nimetullah Geylânî bir gün makam ve mevkî sâhibi birisinin
yanına gider...
Seyyid Nimetullah Geylânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin soyundandır. 1564 (H.972) senesinde
Hindistan’da doğdu. 1605 senesinde Mekke-i mükerremeye gitti. Şeyh Ebû
Bekr bin Sâlim Ba’levî’den tasavvuf yolunu öğrendi. 1636 (H.1046) senesinde
Mekke-i mükerremede vefât etti. Çok kerametleri görüldü.
Orta hâlli tüccarlardan birisi, Nimetullah Geylânî’nin giyecek ve benzeri
ihtiyaçlarını temin ederdi. Nimetullah Geylânî, bir gün o tâcirin yanına
giderek, ne kadar borcu biriktiğini sordu. Tâcir, elli dirhem borcu olduğunu
söyledi. Nimetullah Geylânî; “İstersen, sana o elli dirhemi vereyim, istersen o
elli dirhemi benden alma, biz de buna karşılık sana, elli bin dirhem veririz”
dedi. Tüccar; “Siz bilirsiniz” dedi.
Seyyid Nimetullah Geylânî, tâcire; “Yalnız elli dirhemi benden almamak
husûsunda gönlün râzı mı?” dedi. Tâcir; “Evet, râzı” dedi. Seyyid Nimetullah
Geylânî; “O zaman git, güvendiğin birisi ile bana bu elli dirhemi bağışlayıp
bağışlamayacağın husûsunda istişâre et” dedi. O tüccar da gidip istişâre etti.
Sonra tâcir, Seyyid Nimetullah Geylânî’nin yanına gelerek; “Efendim, o elli
dirhemi gönül rızâsı ile size bıraktım” dedi. O zaman Seyyid Nimetullah Geylânî
tâcire; “O hâlde git biz sana vaadimizi yerine getiririz” dedi. Çok geçmeden,
tâcir çok para kazandı. Elli bin dirhemden fazlasına sâhip oldu...
Bir gün Seyyid Nimetullah Geylânî, makam ve mevkî sâhibi birisinin yanına
gitmişti. Orada, Mekke-i mükerreme âlimlerinden Şeyh Ferrûh da bulunuyordu.
Seyyid Nimetullah Geylânî içeri girince, Şeyh Ferrûh derhal ayağa kalkıp
hürmette bulundu. Makam ve mevkî sâhibi şahıs ise, Allahü teâlânın sevgili
kullarından olan bu zâtı küçümseyerek, ona karşı gereken saygı ve hürmeti
göstermedi. Seyyid Nimetullah Geylânî, o kibirli şahsın yanından ayrılınca, o
şahıs humma hastalığına yakalandı. Bunun üzerine o şahıs hatâsını anlayarak,
Şeyh Ferrûh’u, Seyyid Nimetullah Geylânî’ye gönderdi. Onun vâsıtasıyla özür
dileyip af talep etti. O zaman Seyyid Nimetullah Geylânî; “Ondaki o kibir hâli
gidip tevâzu sâhibi oluncaya kadar, üç gün humma hastalığı onda devâm edecek”
dedi. Nitekim, humma hastalığı üç gün devâm etti. Hummadan dolayı çok perişân
oldu. Yaptığı işten dolayı pişmân oldu ve tövbe etti. O olaydan sonra herkese
karşı tevâzu ile davranmaya başladı.