Sıkıntılardan kurtulmak için dua etmelidir...
15/04/2020 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Herkesin belli bir eceli, yani ölüm zamanı vardır. Bu zaman hiç değişmez.
Onun için, hastalıkta sıkılmamalı, telaşa düşmemelidir.
Sabır, dua ve istiğfâr -2-
İmam-ı Rabbânî Ahmed Fâruk-ı Serhendî hazretleri buyuruyor
ki: “İyi kul, sahibinin yaptıklarından razı olan, onları beğenen kuldur.
Kendi isteklerini beğenen kimse, kendine kuldur. Sâhibi, kulunun boğazına bıçak
dayasa, kulun bundan razı olması, sevinmesi lâzımdır. Allah korusun, eğer bunu
beğenmez, istemezse, Onun kulluğundan çıkmış olur. Sâhibinden uzaklaşmış olur.
Tâûn [gibi sârî ve tehlikeli hastalıklar], Allahü teâlânın dilemesi ile
gelmektedir. Kendi isteği ile gelmiş gibi sevinmek lâzımdır. Tâûn [yani vebâ ve
her bulaşıcı hastalık] gelince, kızmamalı, üzülmemelidir. Sevgilinin yaptığı
şey olduğunu düşünerek sevinmelidir. Herkesin belli bir eceli, yani ölüm zamanı
vardır. Bu zaman hiç değişmez. Onun için, hastalıkta sıkılmamalı, telaşa
düşmemelidir. Böyle dert ve belâlar gelince, Allahü teâlâya sığınmalı, âfiyet
vermesi, kurtarması için dua etmeli, Ona yalvarmalıdır. Allahü teâlâ dua
edenleri, sıhhat ve selâmet isteyenleri sever. Mü’min sûresindeki âyet-i
kerîmede meâlen, (Dua ediniz! Duanızı kabul ederim!) buyuruyor.
Bunun için her namazda, fâtiha okurken, Allahü teâlâdan hidâyet istiyoruz.
Allahü teâlâ, sizi, görünür ve görünmez belâlardan korusun! Âmîn.” [Mektûbât-ı
Rabbânî]
Yakûb bin Seyyid Alî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Şir’a-tül-islâm) şerhinde
diyor ki:
Hadîs-i şerîfte, (Dua etmek, ibâdettir) buyuruldu. Kabul
olmazsa da, sevap hâsıl olur. Duanın kabul olması için şartlar vardır: Helal
yemelidir. Haram lokma yiyenin duası kırk gün kabul olmaz. Dua ihtiyâcı
gideren, saâdete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri, helâl lokmadır.
Giydiği de temiz, helal olmalıdır... Dua ederken, kalb uyanık olmalı,
kabul edileceğine inanmalıdır. Söylediğinden haberi olmayan gâfilin duası kabul
olmaz. Duadan evvel tevbe ve istiğfâr etmelidir. Duanın kabulü için acele
etmemelidir. Duaya devam etmeli, usanmamalıdır. Allahü teâlâ, dua etmeyi ve dua
edeni sever. Kabul ettiği hâlde, istenileni vermeyi geciktirerek, duanın ve
sevabının çok olmasını ister. Duayı, hiç olmazsa, yedi kerre tekrar etmelidir.
Rahat ve huzur zamanlarında çok dua edenin, dert ve belâ zamanlarındaki duaları
çabuk kabul olur... Duadan evvel, Allahü teâlâya hamd ve Resûlullaha salât ve
selâm söylemelidir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” duaya
başlarken, (Sübhâne Rabbiyel aliyyil a’lel-Vehhâb) derdi.
Evvela, günahlarına tevbe etmeli, sonra bütün müminlerin sıhhat ve selâmetleri
için dua etmeli ve her dileğini söyleyip, vermesini can ve gönülden
istemelidir. Kalbine gelen hayırlı şeyi istemeli, söylediğinin mânâsını
öğrenmelidir. [S.Ebediyye s.1036]