"Hayır Necip, biz harbe girmeyiz!"
15/05/2022 Pazar Köşe yazarı A.U
Merhum Necip
Fâzıl anlatıyor:
Yıl, bin dokuz yüz
kırk bir.
Ben, gazetenin birinde
yazıyorum.
İkinci Dünya Harbinin
patladığı günler.
Almanlar sınırımıza
dayanmış.
Harbe girmemiz (an)
meselesi.
Muhakkak gözüyle
bakıyoruz.
Günlük yazılarımda
bunu savunuyor ve muhakkak harbe gireriz diyordum.
Zîra durum bunu
gösteriyordu .
Başka bir ihtimâl
yoktu.
Fakat yanılmışım.
Herkes de yanılmış.
Nitekim bir gün
Efendi’ye gittim.
Oturup sohbetini
dinledim.
Sonra mevzûyu açtım ve
bu büyük velînin huzûrunda fikrimi savundum.
“Biz de harbe gireriz” dedim.
Mübârek, sabırla
dinledi beni.
Sonra bana bakıp;
“Hayır Necip, biz bu harbe
girmeyiz” buyurdular.
Şaşırmıştım!
“Girmeyiz mi efendim?”
“Hayır, biz harbe
girmeyiz. Ama bu defâ da pahalılık ve yokluk olur” buyurdu.
Bir şey diyemedim.
Zaman, onu haklı
çıkardı.
Ve biz harbe girmedik.
Ama müthiş bir
pahalılık, yokluk ve kıtlık oldu memlekette.
Benim tahmînim (boş)
çıktı.
O zâtın buyurduğu gibi
oldu.
Hak teâlâ bildiriyor
onlara.
İlerisini görüyorlar...