Kızgınlık insanı küfre kadar götürür!..
15/06/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A
Dinimiz orta yolu emretmiş, aşırılıkları yasaklamıştır.
Müslümanın aşırı kızgınlık göstermesi uygun olmadığı gibi korkak olması da
uygun değildir. Çünkü korkaklar hanımına çocuklarına ve akrabalarına karşı
gayretsizlik gösterir, onları koruyamazlar...
Bazı hâllerde gadab kıymetlidir, hatta emredilir. Fetih
suresinde Rabbimiz Eshâb-ı kiramı "Kâfirlere gadab ederler" diyerek
övmektedir.
İslâm dinine ve Müslümanlara düşmanlık edenlere, saldıranlara
sertlik göstermelidir. Bunlara karşı korkak olmak caiz değildir. Kaçmak Allahü
teâlânın takdirini değiştirmez. Eğer eceliniz geldiyse Azrail aleyhisselam
nerede olursanız olun sizi bulur.
Korkaklar sadece kendilerine zarar verir. Asabi insanlar ise hem
kendilerine hem de başkalarına zarar verir. Aşırı kızgınlık insanı küfre kadar
götürür. Hadis-i şerifte "Gadap imanı bozar" buyruldu.
Gadap sahibi, karşısındakinin de kendisine karşılık verebileceğini
düşünmelidir. Gadaba gelen kimsenin kalbi bozulur, bu bozukluk dışına da
sirayet eder, çirkin ve korkunç bir hâl alır.
Kızgınlığı yenmek çok sevaptır. Bunlara cennet müjdelendi.
Allahü teâlânın rızası için öfkesini yenen ve karşısındakini affeden kimse
Rabbimizin rızasına kavuşur.
Kızmak, bağırmak, çağırmak ruha zarar verdiği gibi bedene de
zarar verir. Bunun için dinimiz dünyalık için kızmamayı emretmiştir. Hadis-i
şerifte "Gadaba gelen kimse ayakta ise otursun, gadabı devam
ederse yan yatsın" buyuruldu.
Haram işleyeni görünce gadablanmak "din gayretinden"
ileri gelir. Fakat kızınca aklın ve İslâmiyetin dışına taşmamak lâzımdır. Ona
kâfir, münafık gibi ağır sözler söylemek haram olur. Haram işleyeni görenin
buna cahil veya ahmak demesine izin verilmiş ise de tatlı dille yumuşaklıkla
nasihat vermek daha iyi olur.
Ömer bin Abdülaziz hazretleri valilerinden birine yazdığı
mektupta şöyle nasihatte bulundu: "Bir adama kızdığın vakit ona hemen ceza
vermeye kalkışma. Adamı tutukla, öfken geçtikten sonra suçu kadar ceza ver.
Sakın öfkene yenilip haddinden fazla ceza verme!"
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Güreşte galip gelen pehlivan güçlü
değildir. Güçlü insan, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olandır."
Efendimiz nasihat isteyen birine "La tağtab!" (Öfkelenme)
buyurdular.
"Başka ne yapayım?" diye sordu aynı cevabı
verdiler.
Bir daha sordu yine "La tağtab!" buyurdular...
Dini yaymak insanlara faydalı olmak yumuşak söylemekle mümkündür. Sert konuşmak, münâkaşa etmek kırgınlıklara kavgalara sebep olur. Bunun için her zaman yumuşak huylu ve güler yüzlü olmalıdır...