Bir mümine hıyânet etmekten çok sakın!
15/08/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Kim bir mümine hıyânet ederse, Allahü teâlâ ve Resûlüne hıyânet etmiş olur..."
İzzî Efendizâde Osmanlı âlim ve velîlerindendir. İsmi
Süleymân Sıdkî olup, 1795 (H.1210) senesinde İstanbul'da Sütlüce semtinde
doğdu. Babasının terbiye ve himâyesinde yetişti. Aklî ve naklî ilimlerde üstün
bir dereceye yükseldi. Evliyanın büyüklerinden Murâd-ı Münzâvî hazretlerinden
feyiz aldı ve Nakşibendî yolunun edebini öğrendi. 1843 (H.1259) senesinde
İstanbul'da vefât etti.
Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Her zaman ve her yerde, doğru ol. Yalan, sözünde
durmamak, emâneti yerine getirmemek gibi kötü huylardan çok sakın. Yalancı ve
sözünde durmayanlarla düşüp kalkma. Çünkü böyleleriyle berâber olmak, günaha
sebep olur. Yine, sözlerinde ve işlerinde riyâdan sakın. Çünkü riyâ, gizli
şirktir. Ucb'dan da kendini muhâfaza et. Ucb, yaptığı ibâdetleri, iyilikleri
beğenerek bunlarla övünmektir. Ucb bulunan amel, Allahü teâlânın katında makbûl
değildir. (Fakat bunların Allahü teâlâdan gelen nimetler olduğunu düşünerek
sevinmek, ucb olmaz.)
Sen, dînini, dîni üzerine titreyen âlimlerden öğren.
Çünkü, dîninde sağlam olmayan, ilmiyle amel etmeyenlerin hâli, hasta olup,
kendisini tedâvîden ve kendine bir çâre bulmaktan âciz olan tabîbin hâline
benzer. Böyle bir tabîb, insanların hastalıklarını, nasıl teşhis edip,
iyileştirir? Onlara nasıl ilâç tavsiye eder? Çünkü kendisi hastadır. İşte dîni
üzerine titremeyen, ilmiyle amel etmeyen bir kimse, senin dînine, îmânına zarar
gelir diye nasıl titrer? Ne derecede titizlik gösterebilir?
Güzel edep ve güzel ahlâka iyi sarıl. Cemâate
muhâlefet edip, onlardan ayrılma. Çünkü hayır, cemâat iledir. Fakat, cemâat
dünyâya dalıp, dünyâlarını mamur etmeye çalışıyorlarsa, onlara uymazsın...
Dîni hakkında senden bir şey soran her mümine,
yardımcı ol. Onlara yol göster. Onlara nasîhatte bulun. Allahü teâlânın
beğendiği bir işte, seninle müşâvere eden (sana danışan) bir kimseden hiçbir
şeyi gizleme. Bir mümine hıyânet etmekten çok sakın. Kim bir mümine hıyânet
ederse, Allahü teâlâ ve Resûlüne hıyânet etmiş olur...
Mümin bir kardeşini Allahü teâlânın
rızâsı için sevdiğin zaman, canını ve malını ondan esirgeme. Dînin, senin etin
ve kanın yerindedir. Kendin için ağla. Kendine merhamet et. Sen kendine
acımazsan, başkası hiç acımaz. Senden dünyâ sevgisini giderip, âhirete hazırlık
için teşvik eden kimselerle oturup, kalk. Dünyâ işine dalıp, âhireti
unutanlarla düşüp kalkma. Çünkü onlar senin dînini, îtikâdını ve kalbini
bozarlar.