“Doğru kılınan bir namaz..."
15/10/2023 Pazar Köşe yazarı A.U
Bağdat’ta
yaşayan Abdurrahman Tafzuncî hazretleri; Evliyâ-yı kirâmdan
olup yüksekçe bir kürsüde vaaz verir, sohbetini, âlim ve velî herkes zevkle
dinler, istifâde ederdi.
Her duâsı kabul
olurdu.
Bir gün yanına biri
gelip;
“Efendim! Benim bir
hurma bahçemle ineklerim var. Ama onbir senedir bir tek hurma olmadı. İneklerim
yavru yapmadı. Duâ etseniz de genişe çıksa elim. Zîra bu ikisinden başka bir
servetim yoktur” diye ricâ etti.
Büyük velî duâ etti.
İnekleri yavruladı.
Hurma bahçesi de öyle
bol hurma verdi ki, o yerin “en zengini” oldu.
● ● ●
Bu zât, bir
sohbetinde; “Namaz çok mühim ibâdettir. Nitekim Resûlullah Efendimiz;
(Namazını kılmayanlar, kıyâmet günü Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır)
buyuruyor” dedi.
Ve ardından;
“Namaz kılmak, Allahın
büyüklüğünü düşünerek, O'nun karşısında kendi âcizliğini anlamaktır. Bunu
anlayan kimse hep iyilik yapar. Hiç kötülük yapamaz” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de bu zâta
“Bize namazın üstünlüklerinden bahseder misiniz efendim” dediler.
Cevâbında;
“Doğru kılınan bir
namaz, peygamberlerin sünneti, meleklerin sevdiği, yerin ve göklerin nûru,
bedenin kuvveti, rızkın berekâtı ve duânın kabulü, ölüm meleğine şefâatçı ve
kabirde ışık, Münker ve Nekir’e cevaptır” buyurdu.