Din bilgilerini doğru öğrenmek için
16/01/2022 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Her
şehirde; müşkilleri çözebilen bir zâtın bulundurulması farz-ı kifâyedir.
Sual: Müslümanlar,
iman bilgilerinde ve diğer dinî konularda şüpheye düşerse nasıl hareket
etmelidir ve böyle bir duruma düşmemek için ne yapmalıdırlar?
Cevap: Dinimizin
bildirdiği bir şeyde şüpheye düşen kimse, Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi, bu
şey ile neyi bildirmek istemiş ise, öylece iman ettim, inandım demelidir.
Hemen, şüphesini giderecek bir din âlimi aramalıdır. İlmine ve dine bağlılığına
güvenilir, zeki, ârif, haramlardan kaçınan, din bilgilerinin inceliklerini
bilen, müşkilleri çözebilen bir zatı arar, bulur. Bundan aldığı cevap,
şüphesini giderince, artık öylece iman eder. Böyle bir zâtı aramak farzdır.
Tesadüfe bırakmayıp, hemen aramalıdır. Bulamazsa veya bulup da, şüpheden
kurtulamazsa, Allahü teâlânın ve Resulünün dilediği gibi inandım demeli ve
şüphesinin giderilmesi için, Allahü teâlâya dua etmeli, yalvarmalıdır.
İşte, bunun için, her
şehirde; müşkilleri çözebilen bir zâtın bulundurulması farz-ı kifâyedir.
Felsefecilerin iftirâlarını, fen ve felsefe bilgileri ile karşılayabilen, fen
adamı geçinenlerin itirazlarını, fennî metotlara dayanarak çözebilen, kâfirlerin
yanlış sözlerini, dinlerindeki bozuk yerleri ispat ederek, reddedebilen, doğru
yoldan ayrılmış olanların, fitne ve fesat ateşlerini söndürebilen, dünya
tarihini iyi anlamış, matematik bilgisi kuvvetli ve İslam bilgilerinin
derinliklerine ermiş bir din âlimi bulundurmak lazımdır. Vaktiyle İslam
devletleri böyle âlim yetiştiriyordu. Böyle bir din âlimi bulunmazsa,
İslamiyet, din cahillerinin elinde oyuncak olur. İstedikleri gibi din kitapları
yazar, gençlerin dinsiz yetişmesine sebep olurlar. Bir memlekette, İslamiyetin
yerleşmesi için, her şeyden önce, hakiki din âlimi yetiştirmek lazımdır.
Din âlimi bulunmazsa,
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını yaymaya çalışmalıdır. Bu kitaplar
bulunmazsa, din cahilleri, din adamı şekline girip, kitap yazarak,
konferanslar, dersler vererek milletin dinini, imanını çalarlar.
Sual: Cemaatle namaz
kılarken, orada Kur’ân-ı kerim okuyan bir kimse de, yanlış okusa, cemaatten
biri de onun yanlışını düzeltse, bu kimsenin namazı bozulur mu?
Cevap: Cemaatle namaz kılan kimse, kendi imamından başkasının yanlışını çıkarıp, müdahele ederse, bu hâl namazı bozar.