Musa aleyhisselam
16/02/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Hazreti Musa, kendilerine “ulü’l-azm” denilen altı peygamberin üçüncüsüdür.
Allahü teâlâ ile konuştuğu için “Kelîmullah” denilmiştir.
Hazreti Musa, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir... Kendilerine
“ulü’l-azm” denilen altı peygamberin üçüncüsüdür. Allahü teâlâ ile konuştuğu
için, “Kelîmullah” denilmiştir. Harun aleyhisselamın kardeşidir...
Hazret-i Yusuf’tan sonra, Mısır’da, İsrailoğulları iyice artıp çoğaldı. Bunlar
hazret-i Yakub ve hazret-i Yusuf’un bildirdikleri dîne inanıyorlar ve
emirlerini yerine getiriyorlardı. Mısır’ın eski yerlisi Kıbtî kavmiyse
yıldızlara ve putlara taparlardı... Mısır’ın idâresini elinde bulunduran
ve firavun denilen krallar, Allahü teâlâyı inkâr edip, ilâhlık dâvâsında
bulunuyorlardı. Bu zamanda falcılık, sihirbâzlık meslek hâline getirilmiş ve
ülkenin her tarafında kâhinler, sihirbâzlar türemişti. Bu sırada Mısır halkının
başında bulunan Firavun, gördüğü bir rüyadan sonra
saltanatının bitmesinden korktu ve İsrailoğullarından doğacak erkek
çocukların öldürülmeleri için kânun çıkardı... Bu sırada doğan Musa
aleyhisselamın annesi onun da öldürülmesinden korkmuş ve çok endişelenmişti.
Onu bir sandığın içine koyup Nil Nehrine bıraktı. Nehir üzerinde akıp giderken
akıntı onu Firavun’un sarayına doğru sürükledi. Firavun’un hanımı Âsiye,
sandığı görerek yakalayıp saraya götürdü...
***
Musa aleyhisselam Firavun’un sarayında büyüdükten sonra sarayı terk edip
akrabâsının ve büyük kardeşi Harun’un yanına, daha sonra da Mısır’dan
ayrılarak Medyen’e gitti. Orada Şuayb aleyhisselamın kızıyla evlendi. Daha
sonra Mısır’a gitmek üzere Medyen’den ayrıldı... Kendisine ve kardeşi
Harun aleyhisselama peygamberlik verildi. Tur Dağına geldiği sırada mekânsız
olarak Allahü teâlâ ile konuştu... Firavun’a gidip onu dîne dâvet ettiler.
Firavun ilâhlık dâvâsında bulunarak kabûl etmedi. Bunun üzerine Musa
aleyhisselam elindeki asâsını yere bıraktı. Kocaman bir ejderhâ olup, hareket
etmeye başladı. Elini koynuna sokup çıkardı, eli bembeyaz göründü. Bu
mucizeler karşısında şaşırıp kalan Firavun, durumu vezirlerine anlatınca,
"o sihirbâzdır" dediler...
Firavun, bu hadiseden sonra Musa aleyhisselama ve
İsrailoğullarına Mısır’ı terk etmelerini söyledi. Musa aleyhisselam bütün
İsrailoğullarını toplayıp Mısır’dan çıktı. Ancak, Firavun verdiği karardan
dolayı pişmân olmuştu. Derhâl askerini toplayıp, peşlerine düştü ve onlara
Kızıldeniz kenarında yetişti... Hazret-i Musa asâsını denize vurdu. Önlerine
çok geniş ve kupkuru on iki tâne yol açıldı. İsrailoğulları bu yollardan
yürüyüp karşıya geçtiler. Firavun, askerleriyle birlikte peşlerine düşüp
denizde açılan yola dalınca, açılan yol kapanıp sular kavuştu. Firavun,
askerleriyle birlikte boğuldu...
***
Allahü teâlâ Musa aleyhisselama bir kitap indireceğini
vâdetmişti. Hazret-i Musa, kendisine Tevrat’ın indirildiğini bildirdi.
İsrailoğulları da Tevrat’ta bildirilen hükümlerle amel etmeye başladılar.
Putlara tapmaktan vazgeçtiler. Ancak, bir müddet sonra yine taşkınlık
gösterdiler...
Musa aleyhisselam, inananları alıp, Lut Gölü'nün güney tarafına yerleşti.
Bu sırada yüz yirmi yaşında bulunan Musa aleyhisselam vefat etti. Kabrinin
Kudüs civârında veya Nebû Dağında olduğu rivâyet edilmektedir...