Din bilgileri zamanla değişmez
16/04/2020 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
İslam bilgileri; Ulûm-i nakliyye ve Ulûm-i akliyye diye ikiye ayrılır.
Sual: Teknikte, fen bilgilerinde zamanla değişiklikler olmaktadır. Fen
bilgilerinde olduğu gibi din bilgilerinde de değişiklik olur mu?
Cevap: Müslümanların, beşikten mezara kadar, ilim öğrenmesi lazımdır.
Müslümanların öğrenmesi lazım olan ilimlere Ulûm-i İslâmiyye denir. Ulûm-i
islâmiyye, yani İslam bilgileri; Ulûm-i nakliyye ve Ulûm-i akliyye diye ikiye
ayrılır.
Ulûm-i akliyye: Bunlara tecrübi ilimler de denir. Bunlar, fen bilgisi,
edebiyat bilgisi olarak ikiye ayrılır. Müslümanların, bu ilimleri öğrenmeleri
farz-ı kifayedir. Dinî bilgileri ise, lazım olanları ve harpte kullanılan
silahları öğrenmek farz-ı ayındır. Lüzumundan fazla olanları ve harpte
kullanılan silahlarda, mütehassıs olmak farz-ı kifayedir. Bir şehirde bu
bilgileri bilen bir âlim, yapan sanat merkezleri bulunmazsa, şehirde
bulunanların hepsi ve devlet adamları günahlı olurlar.
Din bilgileri zamanla değişmez. Kelam bilgilerinde fikir yürüterek
yanılmak, yanlış düşünmek, özür olmaz, suç olur. Fıkıhtaki işlerde, İslamiyetin
gösterdiği özürlerle, İslamiyetin bildirdiği değişikliklerden, kolaylıklardan
istifade olunur. Kendi düşüncesi, görüşü ile değişiklik yapmak, din işlerinde
reform yapmak hiç caiz değildir. Dinden çıkmaya sebep olur. Ulûm-i akliyyede
değişiklik, yenilik, ilerlemek caizdir. Bunları kâfirlerden de arayıp, bulup
öğrenmek, yapmak lazımdır.
***
Sual: Hıristiyanların bir kısmı Protestan olduğunu söylüyorlar. Bu da,
Katolik ve Ortodoks gibi bir mezheb midir?
Cevap: Lüther ismindeki Alman papazı, miladi 1517 senesinde, Roma'daki
Papa'ya isyan etmiştir. Kiliselerin bir kısmı buna uymuştur. Bunlara,
"Protestan kiliseleri" denilmiş, Lüther’in görüşlerine de
"Protestan mezhebi" denilmiştir.
***
Sual: Bir kimse, ameller niyete göre deyip, iyi niyetle günah işlese, yalan
söylese, bu kimse günah işlememiş mi olur?
Cevap: Günahlar, niyetsiz veya iyi niyet ederek işlenirse, günah olmaktan
çıkmaz. (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) hadis-i
şerifi, taatlere ve mubahlara niyete göre sevap verileceğini
bildirmektedir. Bir kimse, birinin gönlünü almak için başkasını incitse veya
başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para ile mektep, cami yaptırsa,
bunlara sevap verilmez. Bunlara sevap beklemek, cahillik olur.