"Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar etsin!"
16/04/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar
etsin! Çünkü hurma bereketlidir."
Ramazan-ı şerîfin vazgeçilmez yiyeceği hurma, dînimizde önemli bir
yere sâhiptir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hurma ile iftar
ederdi. Bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurdu:
"Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar etsin! Çünkü hurma bereketlidir."
Hurmanın bereketli olması, şöyledir ki, onun ağacına "Nahle"
denir. Bu ağacın yaratılışında, topluluk ve adâlet vardır. İnsanın yaratılışı
da böyledir. Peygamber efendimiz "Nahle ağacına, Âdemoğullarının
halasıdır" dedi. "Halanız olan nahleye saygı
gösteriniz! Çünkü bu ağaç, Âdem aleyhisselâmın çamurundan kalan artıktan
yaratılmıştır" buyurdu. Bunun için, nahlenin meyvesi olan hurma
yiyince, insanın parçası, dokusu olur. Böylece, hurmada bulunan her şey insana
da aktarılmış olur...
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem başka bir hadîs-i şerîfinde
de; "Müminin sahurunun hurma ile olması, ne güzeldir" buyurmuştur...
Hurmanın faydaları saymakla bitmez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Acve hurması zehire karşı, küm'e mantarının suyu göze şifadır.)
(Lohusa hurma yerse, çocuklar sakin olur. Hazret-i İsa'nın doğumunda
Hazret-i Meryem hurma yedi. Daha iyisi olsa idi, Allahü teâlâ onu verirdi.)
***
Enes bin Malik hazretleri anlatır:
Resulullahtan, Ebu Bekr-i Sıddîk'ın o kadar üstünlüğünü işittim ki,
hayrette kaldım. Server-i âlemin vefatından sonra bir gece Onu rüyada gördüm.
Önüne bir tabak hurma koymuşlar. (Ya Resulallah! Hak teâlânın sana verdiği o
nesneden bana da ver!) dedim. Bana bir hurma verdi. Dedim (Ya Resulallah,
ihsanınızı arttırınız.) Böyle böyle dokuz hurma verdi. Yine ya Resulallah,
tekrar ver dedim. Bilal'in ezan sesiyle uykudan uyandım.
Abdest alıp, mescide geldim. Sabah namazını Ebu Bekr-i Sıddîk'ın arkasında
kıldım. Namazdan sonra bir saat başımı önüme salıp, tesbih çektim. Başımı
kaldırdım. Sıddîk'ı gördüm. Mübarek arkasını mihraba vermiş oturuyor, rüyada
Resulullahın önünde gördüğüm hurma tabağının aynısı ise şimdi, Sıddık'ın önünde
duruyordu. Dedim ki:
-Ya Halife-i Resulullah! Allahü teâlânın sana verdiği nimetlerden
bana da ver!
Bana bir hurma verdi. "Artır" dedim. Bir hurma daha verdi. Dokuz
hurmaya dek bana verdi. Ya Halife-i Resulullah, arttır dedim. Buyurdu ki:
-Ya Enes! Eğer gece Resulullah efendimiz fazla verse idi, ben de fazla verirdim!..