"Onun yanında Yâsîn sûresini okuyun..."
16/04/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Nedîmü'l-Kur'ân Abdullah Mu'terid
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yemen'de doğdu ve 1426 (H.830) senesi
yine orada vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Ebü'l-Gays bin Cemîl
hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. Kur'ân-ı kerîmi çok okurdu. Kur'ân-ı
kerîmi eline aldığı anda, kendisini bir titreme ve korku alır, okumaya
başlayınca bu hâl sona ererdi.
Nedîmü'l-Kur'ân olma hususunu kendisi şöyle anlatır: "Beni kendisine
yaklaştıracak bir ibâdet yolu üzerinde olmayı Allahü teâlâdan istedim. Bana,
kendi kitâbını, yâni Kur'ân-ı kerîmi okumamı nasîb etti."
Çok kerâmetleri görüldü. Bir talebesi şöyle anlatır:
Bir gün Abdullah-ı Yemenî'nin yanında idim. Bir kadıncağızın
feryâd ettiğini ve doğum zamânı geldi dediğini duyduk. Ebû Muhammed;
"Yâsîn sûresini okuyun. İnşâallahü teâlâ selâmet bulur" dedi. Biraz
sonra da; "Şimdi o kadıncağız bir erkek evlâdı dünyâya getirdi. İsmini de
Ali koydu" buyurdu. Bir ara gidip olup biteni sorduğumda hâdisenin
hakîkaten hocamın bildirdiği gibi olduğunu öğrendim...
Kendisi anlatır: Atâ isminde birinin evinde misâfir idim. Bana vâlinin
çoluk-çocuğuna zarar vereceğini söyledi ve onun hakkında şikâyette bulundu. O
zaman, ben Resûlullah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) vesîle ettim. O'ndan
yardım istedim. Resûl-i ekrem efendimiz; "İşte ben yanındayım"
buyurdu. Sabahleyin vâlinin azli haberi geldi...
Yine kendisi şöyle anlatır: Rüyâmda bana bir kâğıt parçası
verildi ve; "Günahlarını buna yaz!" dendi. Kâğıt genişledikçe
genişledi. Sonra da; "İşte biz, senin ne kadar günâhın var ise hepsini
affettik denildi...
Rüyâsında çok kere Peygamber efendimizi görürdü. Şöyle anlatır: Rüyâmda her tarafı bir nûr kaplamıştı. Muhammed aleyhisselâm, hocam Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, hocam Fakîh Ahmed bin Ömer ez-Zeylâ'î, Ebü'l-Gays bin Cemîl ve velîlerden birçok zât bulunuyordu. Orada bir halı vardı ve herkes nalınlarını çıkarıp onun etrâfına toplanmıştı. Ayağımda nalın olduğu hâlde bana; "Halıya bas!" dendi. Buyrulduğu gibi yapıp, oraya oturdum. Daha sonra Ebü'l-Gays kalktı ve bana bir elbise giydirmek istedi. Fakat Resûl-i ekrem efendimizin işâretiyle yerine oturdu. Server-i âlem mübârek elleriyle başıma beyaz bir tülbent koydu. Sonra Ebü'l-Gays bin Cemîl bir takke giydirdi. Orada bulunanlar da tekbir getirdiler...