Allahü tealanın sevgili kulu olmak için...
16/08/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Keramet gösteriyorum
diyerek gaibden haber verenler, sihirbazlık yapanlar sevgili kul değildir!..
Edirneli Cemaleddin
Uşşakî Efendi Halveti tarikatının Uşşakiye kolunun büyüklerindendir. Edirne'de
doğdu. Burada sülûkünü tamamladıktan sonra İstanbul'a gelerek taliplerini
yetiştirdi. 1164 (m. 1750)’de vefat etti. Buyurdu ki:
Allahü teala, dünyada,
en çok Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem) Efendimizden razıdır, en çok onu
sever. Çünkü bir hadis-i kudside “Levlake levlake lima halaktül eflake!” (Ey
Habibim, sen olmasaydın, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmayacaktım) her şeyi
senin hürmetine yarattım buyuruyor. Allahü teala indinde Peygamber Efendimizden
makbul sevgili kul yoktur. Kim ona benzerse, Allahü teala ondan çok razı olur.
Kim Peygamber Efendimizi severse, onun sünnetine yapışırsa, ona benzemeye
çalışırsa, onu daha çok sever. Büyüklerimiz; “Mütabaat gibi hiçbir üstünlük
yoktur. Mütabaat, Peygamberimizin sünnetine tabi olmak, yani ona uymak, onun
ahlakıyla ahlaklanmaktır” buyuruyor.
Peygamber Efendimiz;
“Eddebenî Rabbî” (Rabbim beni terbiye etti) buyurdular. İşte Efendimizin
ahlakı, Kur’ân-ı kerim ahlakı idi. Resulullah Efendimizin vefatından nice
seneler sonra O’nun son zamanlarına yetişenler ve tabiinden olan gençler,
Hazreti Aişe (radıyallahü anha) validemize geldiler. “Ey annemiz, Server-i âlem
Efendimizin ahlakından bize bir şeyler anlatır mısınız?” dediler. Hazreti Aişe
validemiz; “Onun ahlakı, Kur'ân-ı kerim ahlakıydı” buyurdular. Yani, Kur’ân-ı
kerimde, Allahü teala ne buyuruyorsa, O’nun her hareketi Allahü tealanın
rızasına uygun idi. Sanki Kur'ân-ı kerimin şekillenmişi, tecessüm etmiş hâli
idi. Onun için, Peygamber Efendimize zerre kadar benzemek, doğrudan doğruya
Cenab-ı Hakkın sevgili kulu olmak demektir.
Evliya, hakiki Ehl-i sünnet âlimleri, Peygamber Efendimize o kadar benziyorlar, onun sünnetine o kadar yapışıyorlar, onun dinine o kadar sarılıyorlar ki, artık onların Peygamber Efendimize tabi olmanın dışında herhangi bir harekette bulunmaları mümkün değildir. Âdeta Peygamber Efendimizde fâni olmuşlardır. Tasavvufta buna “Fena-fir-resul” yani, ''Resulullahta fâni olmak'' demektir. Bu haslet kimde teşekkül ederse, Allahü tealanın sevgili kuludur. Yoksa keramet gösteriyorum diyerek gaibden haber verenler, sihirbazlık yapanlar sevgili kul değildir. Allahü tealanın sevgili kulu olmak için, keramet sahibi olsun veya olmasın, bilinmeyen gizli şeyleri bilsin veya bilmesin, İslamiyet yolunda olmak önemlidir.