Keramet görmek istiyordu
16/10/2018 Salı Köşe yazarı A.U
Bir genç, Şâh Şücâ-i Kirmânî hazretlerinin “büyük bir velî” olduğunu işitip, ziyâretine gitti bir gün.
Sohbetini dinledi.
Çok istifâde etti.
Ancak bir kerâmetini görmek istiyordu bu büyük velînin.
Yanında üç gün kaldı.
Hiç kerâmet görmedi.
Kendi kendine;
"Gideyim, bir daha da gelmeyeyim" diye düşündü.
O esnâda büyük zât genci yanına çağırıp;
“Evlâdım! Üç gündür sohbetimize geliyorsun, lâkin murâdın nedir?” diye sordu.
Genç sükût edince;
“Bak evlât! Eğer bizim yanımıza bir kerâmet göreyim diye geliyorsan; bizde öyle şeyler arama” buyurdu.
Delikanlı içinden;
"Ama evliyâ zâtlarda kerâmet olur" diye düşündü...
O zât bunu anladı...
Ve o gence dönüp;
“Sohbetimizi dinledikten sonra kendinde müsbet bir değişiklik hissediyor musun evlâdım?” diye sordu.
Delikanlı;
Evet efendim, hissediyorum” deyince de;
“İşte asıl kerâmet budur” buyurdu.
Genç, anladı hakîkati.
Ve bir daha ayrılmadı o kapıdan...