Resûlullahın kabr-i şerîfini ziyaret hakkında
16/12/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Kâdı Iyâd hazretleri buyurdu ki: "Resûlullahın kabr-i şerîfini ziyâret
sünnettir."
Hayatî Ahmed Efendi Osmanlı fıkıh âlimidir. 1166 (m. 1753)’de Elbistan'da
doğdu. Elbistan Müftüsü Seyyid Ahmed Efendi'nin oğludur. Tahsilini
tamamladıktan sonra Elbistan'da on yıl kadar müftülük yaptı. İstanbul'a giderek
Ayasofya Medresesi'nde müderris oldu. 1229 (m. 1814)’de İstanbul'da vefat etti.
Bir dersinde şunları anlattı:
Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şerîflerini ziyâretin
müstehab olduğuna ve Müslümanların bu husustaki icmâına dâir
âlimler buyurdular ki:
Kâdı Iyâd buyurdu ki: Resûlullahın kabr-i şerîfini ziyâret sünnettir.
Müslümanlar bu hususta icmâ etti. Aynı zamanda bu, teşvik edilen faziletli
bir iştir.”
Kâdı Ebü’t-Tayyib buyurdu ki: “Hac ve umreden sonra, Resûlullahı ziyâret
etmek müstehabdır.”
Tecrid kitabında, Mahâmilî; “Hacının, Mekke-i mükerremede hac ile alâkalı
vazîfeleri bitirdikten sonra, Resûlullah efendimizin kabr-i şerîflerini ziyâret
etmesi müstehabdır” demektedir.
Ebû Abdullah Hüseyn bin Hasen Halimi, “Minhâc” adlı eserinde, îmânın
şubelerini anlatırken, Resûlullah efendimizi tazim husûsunda şöyle demektedir:
“Resûlullaha tazim, onu görüp yüksek sohbetlerinde bulunan Eshâb-ı kirâma
nasip olan büyük bir nimettir. Bugün ise, Resûlullahın kabrini ziyâret,
Ona tazimi ifâde eden hususlardandır.”
İmâm-ı Mâverdî, “Hâvi” adlı eserinde; “Resûlullahın kabr-i şerîflerini
ziyârete gelince, emredilmiş bir husus olup, mendûbdur” demektedir. Ahkâm-ı
Sultaniyye’sinde ise; “Hac işlerini yürütmekle görevli kimseler, hacılar hac
farizasını yaptıktan sonra, memleketlerine dönecekleri zaman, onları Medîne-i
münevvere yolundan götürürler. Böylece hac ile beraber, Resûlullahın kabr-i
şerîflerini ziyâret ve O’na hürmet ve itaat hususu da yerine getirilmiş olur.
Resûlullahın kabr-i şerîfini ziyâret, haccın farzlarından olmamakla beraber,
dînen mendûb ve hacının müstehab ibâdetlerindendir” demektedir. Mühezzeb sahibi
ise; “Resûlullahın kabr-i şerîflerini ziyâret etmek müstehabdır” demektedir.
Kâdı Hüseyn buyurdu ki: “Hac bitirildikten sonra, sünnet olan şeyler
şunlardır: Hacının mültezemde durup duâ etmesi, zemzem suyundan içmesi,
Medîne-i münevvereye gidip Resûlullahın kabr-i şerîflerini ziyâret etmesi.”
Rüyânî buyurdu ki: “Hac vazîfesi bitirildikten sonra, Resûlullahın kabr-i
şerîfini ziyâret müstehabdır.”
Eshâb-ı kirâmın bu husustaki icmâı bilindiği için, onların bu mevzûdaki
sözlerini bildirmeye ihtiyâç yoktur.