"Ezvac-ı tahirat"tan Hatice Validemiz
16/12/2021 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
Hazret-i Hatice
Validemiz cömertti, şefkatliydi, merhametliydi... İlk iman eden hanım o
oldu, varını yoğunu İslamiyet’in yayılması için sarf etti.
Sevgili Peygamberimiz
(aleyhisselâm) 25 yaşına kadar evlenmediler. İlk izdivaçlarını, kendilerinden
15 yaş büyük, daha önce evlenip çocuk sahibi olan Hazret-i Hatice validemizle
yaptılar. Server-i Kâinatın mübarek evlâtlarından Kâsım, Zeyneb, Rukayye, Ümmü
Gülsüm, Fatıma ve Abdullah (Tayyib) Hazret-i Hatice'den (aleyhimürrıdvan)
doğdu.
Hazret-i Hatice Validemiz
vefat ettiğinde 65, Efendimiz ise 50 yaşında idi. Bu bütün gençliklerini yaşlı
ve dul bir hanımla geçirdiler demekti...
Hatice validemiz
fevkalade kabiliyetli, âlime, tahire, fazıla idi... Talibi çoktu ama
hiçbirini düşünmedi. Bir gece rüyasında "Sen ahir zaman peygamberinin
zevcesi olacaksın" denildi. Hayli tesirinde kaldı ve Mekke bilgelerinden
akrabası Varaka bin Nevfel'e tabir ettirdi. Henüz Efendimizi tanımıyordu
ama işaretler barizdi...
O günlerde Şam'a
kervan çıkarıyordu. Kafilenin başına tecrübeli isimleri geçirebilirdi ama
"Muhammed-ül emin"i tercih etti. Dönüşte kâhyası Meysere'den
Habibullah hakkında şaşırtıcı şeyler dinledi...
O sıra Efendimizin
amcası Ebu Talib biricik yeğenini evlendirmeye çalışıyordu, lâkin eli dar,
gücü belliydi. Hazret-i Hatice Validemiz onları hiç üzmedi, nikâh teklifini
memnuniyetle kabul etti...
Hatice-tül kübra
cömertti, şefkatliydi, merhametliydi. Efendimizin âdeta üstüne titredi. İlk
iman eden hanım o oldu, varını yoğunu İslamiyetin yayılması için sarf etti.
Hazret-i Aişe
validemiz buyuruyor ki: "Efendimiz kurban kestikleri zaman Hatice'nin
arkadaşlarını unutmaz tek tek et gönderirlerdi. Onlara çok iltifat
ederlerdi... Bir gün dayanamadım. 'Ya Resulullah, o yaşlı bir hanım
idi, Allahü teâlâ size daha genç ve güzelini nasip etmedi mi?'
dedim. Efendimiz 'hayır, bana ondan daha hayırlısını nasip etmedi.
Herkes beni yalanlarken o bana iman etti. Herkes bana düşman iken o bana dost
idi. İnsanlar mallarından beni mahrum ederken o servetini önüme serdi' buyurdular."
Bir gün Cebrail
aleyhisselam vahiy getirmişti. Efendimize "Allahü teâlâ Hatice'ye selâm
ediyor" dedi. Hazret-i Hatice bakın selâmı nasıl aldı:
"Allahüsselâm ve minhüsselâm ve âlâ Cibril esselâm!" Allah
(Celle celalühu) bizzat selâmın kendisidir. Sana ve Cebrail'e de selâm olsun!
Malumunuz selâm
kendisine selâmet istenen kimseye verilir ki Allahü teâlânın böyle bir
temenniye ihtiyacı yoktur. Bu cevap Hazret-i Hatice'nin ilmini, zekâsını,
ferasetini gösterir.
Efendimiz bir gece yalvara yakara sabahlamışlardı ki Hazret-i Hatice Validemiz "biraz dinlenseniz" dedi. "Gad meda vaktün nevmi ya Hatice!" Yani (Uyumanın zamanı geçti ya Hatice!)