Tefsirden din bilgisi öğrenmek
17/01/2023 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual: Zamanımızda çok kimse,
"dinini Kur’ândan öğren" diye yazıyor ve anlatıyor. Gerçekten bir
kimsenin, İslamiyetin emir ve yasaklarını Kur’ân tefsirlerinden öğrenip
bulması, hükümleri çıkarması mümkün müdür?
Cevap: Konu
ile alakalı olarak Hadîkada buyuruluyor ki:
“Ehl-i sünnet itikadını ve farzları, haramları öğrenmek farzdır.
Bunları öğretmek ve kendine lazım olandan başka fıkıh bilgilerini öğrenmek ve
Kur’ân-ı kerimin tefsirini, hadis ilmini öğrenmek farz-ı kifayedir. Fıkıh
bilgileri, Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden öğrenilmesi farz olan
bilgilerdir.
Fıkıh kitabı okuyan mukallitler, âyetten ve hadisten hüküm
çıkarmak ihtiyacından kurtulur. Farz-ı kifaye olanları bilen, yapan var iken,
bunları öğrenmek müstehab olur. Bunları yapmak nafile ibadet olur. Yalnız,
cenaze namazı böyle değildir. Velisi kılınca, başkalarının tekrar kılması caiz
olmaz.
Namaz kılacak kadar Kur’ân-ı kerim ezberleyen kimsenin, boş
zamanlarında daha çok ezberlemesi, nafile namaz kılmasından daha çok sevap
olur. İbadetlerinde ve günlük işlerinde lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenmesi
ise, bundan daha çok sevap olur.
Lüzumundan fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nafile
ibadetlerden daha sevaptır. Lüzumundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf
bilgilerini ve Allahü teâlâya arif olanların sözlerini ve hâl tercümelerini
öğrenmesi de müstehab olur. Bunları okumak, kalbde ihlası arttırır. Fıkıh
bilgilerini, derin âlimler, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden
çıkarmışlardır. Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden
öğrenilir.”
Görülüyor ki, tefsir okumak farz-ı kifayedir. Fıkıh kitapları
varken, din bilgilerini tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak, nafile ibadet olur.
Farz-ı ayın olan fıkıh kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak,
caiz değildir.
Zaten, bizim gibi mukallitlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkânsızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen yetmişiki fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlayabileceğini düşünmelidir! Doğru yazılmış tefsirleri okuyan cahiller, böyle felakete düşerse, dinde reformcuların tefsir adındaki kitaplarını okuyan acaba ne olur?