Resûlullah'a tam tâbi olmak için...
17/04/2022 Pazar Köşe yazarı V.T
"En büyük hayır
ve iyilik; söz, işler ve davranışlarda Resûlullah'a uymaktır."
Seyyid Abdülvehhâb
Buhârî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1525 (H. 932)'de Hindistan’da
Delhi'de vefât etti. Mültan'da, Seyyid Sadreddîn Buhârî'den naklî ilimleri ve
tasavvuf ilmini tahsil edip, yüksek derecelere kavuştu. Seyyid Sadreddîn
Buhârî'den şu sözleri duydu:
"Dünyâda iki büyük nîmet vardır. Bunlar, bütün nîmetlerden üstündür, lâkin
insanlar bu iki nîmetin kıymetini bilmiyorlar. Onlara kavuşmaktan gâfil
bulunuyorlar. Birincisi; iki cihânın efendisi Muhammed aleyhisselâmın mübârek
vücûdunun, Medîne-i münevverede bulunmasıdır. İkincisi ise; Kur'ân-ı kerîmdir.
Hak teâlâ, onunla söylüyor ve insanlar bundan gâfillerdir."
Bir tefsîri vardır.
Kur'ân-ı kerîmin tamâmına yakınını, Resûlullah efendimizin medhi ve zikri ile
tefsîr etmiştir. Orada ilâhî aşkın inceliklerinden ve muhabbetullah sırlarından
çok şeyleri açıklamıştır. Tefsîrinin bir yerinde; "Ey îmân edenler;
namazlarınızda rükû ve secde edin. Rabbinize ibâdet edin ve hayır yapın"
meâlindeki Hâc sûresi 77. âyet-i kerîmesini tefsîr ederken buyurmuştur ki:
"En büyük hayır ve iyilik; söz, işler ve davranışlarda Resûlullah'a
(sallallahü aleyhi ve sellem) uymaktır. Resûlullah'a tam tâbi olmak için,
kâmil bir zâtın, yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehberin sohbetinde bulunmak
lâzımdır. Öyleleri vardır ki, Allah adamlarından biri ile bir sohbette, mârifet
ve saâdete kavuşur. Kalbinde Allah sevgisi artar ve o zâtın kalbinden kendi
kalbine feyiz akar. Bu bir sohbet, onun ömrünü arttırıcı olur. O zâta olan
muhabbeti, Allah ve Resûlüne olan muhabbetini arttırır. Hâllerin kalpten kalbe
geçişinin hikmetine gelince; Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmı ülfet, rahmet
ve keremle yarattı. Onu kendi ahlâkıyla ahlâklandırdı. Bu ahlâktan biri
şevktir. Resûlullah efendimiz, Allahü teâlâdan bildirerek buyurdu ki: (Ebrârın
beni görme şevki uzadı. Benim onları görme şevkim daha kuvvetlidir.) Demek
ki, Peygamber efendimizi bu ahlâkta kemâl üzere yarattı ve O, şevk sahiplerine
müştâk, can atan biri oldu. O'nun şevki, şevk, aşırı istek sâhiplerinden
kuvvetli oldu. Resûlullah'ın bu şevki, kalbden kalbe kıyâmete kadar,
vârislerine ve tâbilerine zamânındaki gibi intikâl eder. Bu da, sohbet ve
ülfetle, yakınlıkla şevk sâhiplerinden şevk sâhiplerine geçmekle olur. Sohbet
yakınlık için, yakınlık nîmet için, nîmet lezzet için, lezzet ise kavuşmak
içindir. Kavuşmanın çeşitlerinin ve semerelerinin artmasının ise sonu yoktur.
Yazı ve söz ile anlatılması ve anlaşılması çok zordur."