İmanı gideren söz söyleyince
17/06/2021 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Küfre sebep olan sözü, hata ederek, yanılarak söyleyenin imanı ve nikâhı
bozulmaz.
Sual: Bir Müslüman, bilerek veya bilmeyerek imanı gideren bir söz söyleyince,
imanı gidip, Müslümanlıktan çıkmış olur mu?
Cevap: Bu konu hakkında, Berîka, Hadîka ve Mecmâ'ul-enhürde buyuruluyor ki:
“Erkek veya kadın, bir Müslüman, âlimlerin söz birliği ile küfre sebep
olacağını bildirdikleri bir sözün veya işin küfre sebep olduğunu bilerek,
amden, tehdit edilmeden, istekle, ciddi olarak veya güldürmek için söyler,
yaparsa, manasını düşünmese dahi imanı gider, mürted olur. Buna Küfr-i inâdî
denir. Küfr-i inâdî ile mürted olanın, yani dinden çıkanın, evvelki
ibadetlerinin sevapları yok olur. Tövbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise,
tekrar hacca gitmesi lazım olur. Mürted iken kılmış olduğu namazları, tuttuğu
oruçları, verdiği zekâtları kaza etmez. Mürted olmadan önceki yapmadıklarını
kaza eder. Çünkü, mürted olunca, evvelki günahları yok olmaz. Mürted zamanında
yapmadıklarını kaza etmez.
Küfr-i inâdî ile mürted olanların nikâhları bozulur. Tekrar imana gelince,
iki şahit yanında Tecdîd-i nikâh yapmaları lazım olur. Tövbe etmek için yalnız
Kelime-i şehadet söylemeleri kafi değildir. Küfre sebep olan şeyden de tövbe
etmeleri lazımdır. Eğer, küfre sebep olduğunu bilmeyip söyler, yaparsa veya
küfre sebep olacağı, âlimler arasında ihtilaflı olan bir sözü amden, bilerek
söylerse, imanının gideceği ve nikâhının bozulacağı, şüphelidir. İhtiyat
olarak, tecdîd-i îmân ve nikâh etmesi iyi olur.
Bilmeyerek söylemeye Küfr-i cehlî denir. Çünkü her Müslümanın, bilmesi
lazım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günahtır.
Küfre sebep olan sözü, hata ederek, yanılarak veya tevilli olarak söyleyenin
imanı ve nikâhı bozulmaz. Yalnız tövbe ve istiğfar, yani tecdîd-i îmân etmesi
ihtiyatlı olur. Tecdîd-i nikâh lazım olmaz.”
Camilere giden Müslümanın küfr-i inâdî ile mürted olması, dinden çıkması
düşünülemez. Yalnız diğer dört şekil ile küfür söylemesi ihtimali olduğu için,
imam efendiler cemaate;
(Allahümme innî ürîdü en üceddidel îmâne vennikâha tecdîden bi-kavli lâ
ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) okutarak, tövbe ve tecdîd-i îmân
ve nikâh yaptırıyorlar. Böylece;
(Lâ ilâhe illallah diyerek, tecdîd-i iman yapınız!) hadis-i şerifindeki emir yapılmış olmaktadır.