Zamanının bir tanesi Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî
17/06/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî "rahmetullahi teâlâ aleyh"
asrının müceddidi idi. Silsile-i aliyyenin yirmi
dokuzuncusudur. Üçüncü halîfe Osmân "radıyallahü anh"
soyundandır. Annesi ise Hazret-i Ali'nin soyundandır... 1192
senesinde Bağdâd'ın Zûr şehrinde doğdu. 1242 [m. 1826] senesinde Şâm'da vefât
etti. Türbesi Şam'ın kuzeyinde bulunan Kâsiyun Dağı'nın eteğindeki
kabristandadır...
Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin zekâsı keskin, hafızası
kuvvetli, iradesi sağlam ve çok çalışkan idi. Devrin meşhur pek çok
âlimlerinden ilim öğrenip, icazet aldı. Öğrendiği bütün ilimlerde din ve fen
adamlarına hocalık yapacak derecede üstün bir bilgiye sahip oldu. Din ve fen
ilimlerindeki üstünlüğü ve geniş bilgisi sebebiyle zamanının bütün âlimleri ve
velilerinin takdirlerini kazandı. Hangi ilimden ve hangi fenden ne sorulursa
sorulsun derhal cevabını verirdi. 21 yaşındayken, ulemaya üstad olup, 7 yıl
ders okuttu. Âlimler arasında sözü senet idi.
Hicaz'a gidip Medine’ye kavuşunca Peygamber efendimize olan aşkını Farsça
olarak dile getiren "Kaside-i Muhammediyye"yi yazdı. Medine’de
Yemenli fazilet sahibi bir zata rastladı. "Beni talebeliğe kabul
et" diye yalvardı. O da; "Sen burada olgunlaşamazsın, senin işin
Hindistan’da tamam olur" dedi. Bu zatın, hocası Abdullah-ı Dehlevi olduğu
rivayet edilmektedir...
Bir gün Hindistan'dan Abdullah-ı Dehlevi hazretlerinin
talebelerinden Mirzâ Abdürrahim çıkageldi. Hocasının "Mevlâna Hâlid'e
selamımızı söyle bu tarafa gelsin!" buyurduğunu bildirdi. İkisi beraberce
hemen Hindistan’a gittiler. Orada, Şâh Abdullah-ı Dehlevi'nin huzuruna ve
onun kalbindeki bütün esrar ve manevi üstünlüklere kavuştu...
Hocası Abdullah-ı Dehlevi hazretleri; "Ey Hâlid, şimdi memleketine ve
Bağdat'a git! Oradaki insanları Allahü teâlâya kavuştur" buyurdu. O da
gidip irşada başladı. Yüzlerce büyük âlim yetiştirdi...
Ulemadan Şeyh Ali Süveydi, hadis âlimi idi. Hadis-i şerif senetlerinde kuvvetli
bilgisi vardı. İmtihan maksadıyla, Mevlâna Hâlid hazretlerine geldi. Kütüb-i
Sitte'de yazılı hadislerden üç hadisi senetlerini yanlış olarak, imtihan yollu okudu.
O da, bu hadislerin asıl senetlerini sahih olarak okuyunca, hemen ellerine
kapanıp, kalbine gelen imtihan düşüncesinden tevbe ederek af diledi...
Bir gün, talebelerinden Seyyid İbni Âbidin hazretleri; "Dün gece
rüyamda Hazret-i Osman'ın vefat etmiş olduğunu gördüm. Cenaze namazını ben
kıldırdım" dedi. Mevlâna Hâlid hazretleri; "Yakında vefat
ederim. Sen de cenaze namazımı kıldırırsın, çünkü ben, Hazret-i Osman'ın
soyundanım" buyurdu ve çok geçmeden de vefat etti... Cenaze namazını,
büyük fıkıh âlimi olan İbni Âbidin hazretleri kıldırdı. Allahü teala
şefaatlerine nâil eylesin. Âmin...