Allahü teâlânın irâdesine teslim olmak lazımdır...
17/08/2021 Salı Köşe yazarı V.T
Dünyada olacak her
şey, dünyâ yaratılmadan evvel ezelde Levh-i mahfûza yazılmış, takdîr
edilmiştir.
Sa'düddîn Muhammed
Bahrâbâdî hazretleri Kübrevî tarikati şeyhlerindendir. 587 (m. 1191)’de İran’da
Nîşâbur civarında Bahrâbâd köyünde doğdu. Harezm’e giderek evliyanın
büyüklerinden Necmeddîn-i Kübrâ’nın sohbetlerine devam etti ve icâzet alıp
halifelerinden oldu. Hocası onu talebe yetiştirmek üzere Şam’a gönderdi. Burada
Muhyiddin-i Arabî hazretleriyle sohbet etti. 671 (m. 1272)’de orada vefat
etti. Buyurdu ki:
Üstadımız Necmeddîn-i
Kübrâ şöyle buyurdu: Allahü teâlânın bildirdiği bütün husûslarda ve her işinde
O’na güvenmek, kendisine gelmesi takdîr edilmiş olan bir şey varsa, ondan
kaçmanın mümkün olmadığını iyice bilip, Allahü teâlânın irâdesine teslim
olmaktır. Böylece, O’ndan gelen her şeye râzı olduğu için, kendisi rahat olur.
Böylece sahibini, yanî Allahü teâlâyı da üzmemiş olur. Eline geçen şeylerden
dolayı sevinip, şımarmaz. Kendisine gelen sıkıntılardan dolayı bağırıp
çağırmaz. Kendi hâlini düzeltmeye çalışır. Zerre kadar iyilik yapanın
mükâfatını, zerre kadar kötülük yapanın da cezasını göreceğini bildiği için,
kendisine sıkıntı verenleri, eziyet edenleri, kendisi cezalandırmaya kalkmaz.
Onu affeder. Kendisine yaptığı kötülüğün karşılığı olan cezanın ölçüsünü
bilemediği için, Allahü teâlâya havale eder. Kendisine iyilik edene de
karşılığını vermekten âciz olduğunu düşünerek, onu da Allahü teâlâya havale
eder. Bu iyiliği Allahü teâlâdan bilir. Her şeyin, Allahü teâlânın dilemesi ve
takdîr etmesi ile meydana geldiğini düşünür. Hadîd sûresinin 22. ve 23. âyet-i
kerîmelerinde meâlen buyuruldu ki:
“(Kıtlık ve kuraklık
gibi) ne yerde, ne de (hastalık ve âfet gibi) nefslerinizde bir musibet başa
gelmez ki, biz onu yaratmadan önce (o) bir kitapta (Levh-i mahfûzda Allahın
ilminde) yazılmış olmasın. Muhakkak ki bu, Allahü teâlâya çok kolaydır. Dünyada
olacak her şey, dünyâ yaratılmadan evvel ezelde Levh-i mahfûza yazılmış, takdîr
edilmiştir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayatta kaçırdığınız fırsatlar için
üzülmeyesiniz ve kavuştuğunuz kazançlardan, Allahın gönderdiği ni’metlerden
mağrur olmayasınız. Allahü teâlâ kibirlileri sevmez.”
“Tövbe, birkaç manâyı ifâde eder 1. Yapılan günâha pişman olmak. 2. O günâha bir daha dönmemeye kati olarak karar vermek. 3. Terk edilen farzları, kaza edip yerine getirmek. 4. Nefse günâhın lezzetini tattırdığı gibi, ona mücâdele elemini de tattırmak.”