Mevlâna'dan dua almaya gelen sarhoş genç!..
17/12/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Bir gece yarısı,
Hazret-i Mevlâna’nın dergâhının kapısı çalınır. Talebeleri açıp bakarlar
ki karşılarında sarhoş bir genç duruyor!..
Ölüme, "Şeb-i
arus" (düğün gecesi) adını veren Mevlâna Celaleddin-i
Rumî hazretlerini anma haftasındayız... Bugün, bir nebze bu mübarek zattan
bahsederek köşemizi zinetlendirmek istedik efendim...
Hazreti Mevlâna
1207'de Belh şehrinde doğdu. Soyu baba tarafından Hazret-i Ebu Bekr-i
Sıddîk’a, anne tarafından İbrahim Edhem hazretlerine ulaşmaktadır. Bu mübarek
zat 1207 yılında Belh şehrinde doğdu, 17 Aralık 1273 yılında Konya’da
vefat etti...
Hazreti Mevlâna,
tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve
nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. Onun, çeşitli din,
mezhep, meşrep sahibi kimseleri kendisine hayran bırakan merhameti, insan
sevgisi, tevâzuu, gönül okşayıcılığı gibi üstün vasıfları, mensup olduğu İslam
dininin yüksek ahlak telakkîsinden bazı örnekleridir... O, bütün insanlığa
seslenmiş ve kucaklamıştır... Çok kıymetli eserleri bulunmaktadır...
***
Bir gece yarısından
sonra, Hazret-i Mevlâna’nın dergahının kapısı çalınır. Talebeleri açıp
bakarlar ki karşılarında sarhoş bir genç
duruyor. "Ben Mevlâna’nın duasını alacağım" der.
Talebeler kovsalar da, o "Dua almadan gitmem" diye
diretir...
Gürültüye Hazret-i Mevlâna uyanır, "Bu gürültü ne?" diye
sorar. "Efendim, sarhoş bir genç, duanızı almadan gitmeyeceğini
söylüyor" derler.
Hazret-i Mevlâna buyurur ki:
-O, sarhoş kafayla bu
saatte bizi bulabilmiş, siz ayık kafayla içeri almıyorsunuz öyle mi? Belki
samimidir, niye kovuyorsunuz? Talep edeni, ihlasla arayanı kovma yetkimiz yok
ki. Zaman; affetmek, iyilik etmek ve acımak zamanıdır. Öfkelenmek zamanı değildir. Ateşten
çıkıp gelene, dön tekrar ateşe demeye hakkımız var mı? Bırakın gelsin yanıma!
Mevlâna hazretlerinin
bu sözlerini duyan genç gelir ve ağlayarak, "Hocam benim gibi sarhoş,
edepsiz biri için, talebelerinize sitem etmenize gönlüm razı olmadı. Beni de
talebeliğe kabul buyurmaz mısınız? O talebelerin ve sizin hizmetinizde olmakla
şereflenmek istiyorum" der.
Hazret-i Mevlâna
gencin gözyaşlarını silip der ki:
-Evladım hoş geldin aramıza, kimin ne zaman ne olacağı belli olmaz, hangi
vesile ile kavuşacağı belli olmaz. Allahü teâlâ âlemlere rahmet olarak
gönderdiği Peygamber efendimize, "Beni talep edene hizmetçi ol" diye
emrediyor. Bu yüzden talep edenin haline vaktine saatine bakılmaz, talebine
bakılır. Sen bizi Allah için sevip bulmuşsun. Gerçekte talebin biz değil, Allah
sevgisine kavuşmaktır. Buna engel olmaya kimsenin hakkı olmaz. Talebelere sitem
edişim bu yüzdendi...