Dua ve sadaka belayı önler
18/03/2022 Cuma Köşe yazarı O.Ü
"Kader, tedbir
ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur."
Sual: Bir kimse, dua
etmekle, sadaka vermekle, kendisine gelmekte olan belayı durdurabilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İmâm-ı Gazâlî hazretleri, İhyâ-ül’ulûm kitabında buyuruyor ki:
“Kazâ-i mu’allak,
Levh-i mahfûzda yazılıdır. Eğer o kimse, iyi amel yapıp, duası kabul olursa, o
kaza değişir.” Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kader, tedbir ile,
sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur.)
Duanın belayı
defetmesi de, kaza ve kaderdendir. Kalkan, oka siper olduğu gibi, su, yerden
otun yetişmesine ve havanın oksijen gazı, canlının hücrelerindeki gıda
maddelerini yakıp hararet meydana gelmesine sebep olduğu gibi, dua da, Allahü
teâlânın merhametinin gelmesine sebeptir. Bir hadis-i şerifte;
(Kazâ-i mu’allakı,
hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua değiştirir ve ömrü, yalnız, ihsan, iyilik
arttırır) buyuruldu. Allahü teâlânın takdirinin, yani kaderin, Levh-i mahfûzda
yazılması kazadır. Bir kimseye takdir edilen bela, kazâ-i mu’allak ise, yani, o
kimsenin dua etmesi de, takdir edilmiş ise, dua eder, kabul olunca, belayı
önler. Ecel-i kazâyı da, iyilik etmek geciktirir. Fakat, Ecel-i müsemmâ
değişmez. Ecel-i kazâ denilen, mesela, bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut
sadaka verir, hac ederse ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir
edilmesi gibidir.
Sual: Kurân-ı kerim
bastırıp, kâr için satmak, dinen uygun mudur?
Cevap: Kur’ân-ı kerimi
bastırıp satanlar, bunu kitapçılık ticaretine âlet edenler, Kur’ân-ı kerim
öğretilmesine, okunmasına sebep olmak niyyeti ile olursa, caiz ve sevap olur.
Aldığı satış parası da helal olur. Fakat, böyle niyyetin alameti vardır ki, mal
oluş fiyatına yakın, az bir kârla satmalıdır. Geçimi başka kitaplardan
sağlanıyorsa, Kur’ân-ı kerimi kârsız satmalıdır. Şir’a kitabında deniyor ki:
“Mu’âz bin Cebel
hazretlerine, falanca, Kur’ân-ı kerim yazıp satıyor dediklerinde, bu, Kur’ân-ı
kerim satmak değildir. Kâğıt ve işçilik ücreti istemektir. Kur’ân-ı kerimi
satmak demek, onu para ile ücret ile öğretmektir buyurdu.”
Sual: Abdestte başın
tamamını mı yoksa bir kısmını mı mesh etmek gerekir?
Cevap: Hanefi mezhebinde abdest alırken başın dörtte bir kısmını mesh etmek farzdır. Başın her tarafını, bir kerre mesh etmek ise sünnettir.