Tövbeyi yarına bırakma!
18/06/2023 Pazar Köşe yazarı S.K
Tövbe ve istiğfar etmek, insanın
işlediği günahlarına pişmanlık duyması, Allahü teâlâdan af dilemesi, bağışlanmasını
istemesidir. Her günahı işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmek farzdır. Estagfirullah demek,
“günahlarımı
affet Allah’ım” demektir. "İzâ câe" sûresinde
mealen (Bana istiğfar edin. Dualarınızı kabul ederim,
günahlarınızı affederim) buyuruldu.
Tövbe ve istiğfar, kalp ile, dil ile ve günah işleyen âzâ ile
birlikte olmalıdır. Kalp pişman olmalı. Dil ile dua etmeli, yalvarmalı. Âzâ da
günahtan çekilmelidir. Şartlarına uygun yapılan tövbe mutlaka kabul olur.
Tövbenin kabul edileceğinde şüphe etmemelidir. Tövbenin şartlarına uygun olup
olmamasında şüphe etmelidir.
Her Müslüman, günah işlemekten çok korkmalıdır. Ufak bir günah
işlediğinde tövbe ve istiğfar etmesi, yalvarması lazımdır. Günahları, büyük
günah ve küçük günah diye ikiye ayırmışlar ise de, küçük günahlardan da, büyük
günah gibi kaçınmak, hiçbir günahı küçümsememek gerekir. Allahü teâlânın
gazabı, günahlar içinde saklıdır. Küçük sanılan bir günah, Allahü teâlânın
gazabına sebep olabilir. Tövbe edilmeyen herhangi bir günahtan intikam alabilir.
Allahü teâlâ ile kul arasında olan, kul hakkı bulunmayan
günahların af olması için, gizlice tövbe etmek kâfidir. İşlenen günahta kul
hakkı varsa, bunlara tövbe etmek için, o kulu hoşnut etmek, razı etmek de
lazımdır.
Tövbeyi geciktirmemelidir. Bir hadis-i şerifte, (Helekel
müsevvifûn) yani (Sonra yaparım diyenler helâk
oldu) buyuruldu. Bu, (Dinin emir ve yasaklarını sonraya
bırakanlar helak oldu) demektir. Lokman Hakîm oğluna nasihat ederek
"Oğlum, tövbeyi yarına bırakma! Çünkü ölüm ansızın gelip yakalar) dedi.
İmam-ı Mücahid de şöyle buyurdu: (Her sabah ve akşam tövbe
etmeyen kimse, kendine zulmetmiş olur."
İslam âlimlerinin büyüklerinden Muhammed Masum hazretleri,
Mektubat adındaki kitabında buyuruyor ki:
"Dertlerin, belaların gitmesi için istiğfar okumak çok
faydalıdır. Çok tecrübe edilmiştir. Hadis-i şerifte (İstiğfara devam edeni, çok okuyanı,
Allahü teâlâ dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu hiç ummadığı yerden
rızıklandırır) buyuruldu." [c.2, m.80]
Muhammed Osman Müceddidî rahmetullahi aleyh, çeşitli duaları
anlatan Fevaid-i Osmaniyye adındaki kitabında şöyle buyuruyor:
"İstiğfar, insanın her murada, afiyete kavuşmasına vesile
olur. Şifa için, tövbe etmeli, istiğfarı çok okumalı. Bütün dertlere,
sıkıntılara karşı faydalıdır. Çünkü Allahü teâlâ, istiğfar okuyanların imdadına
yetişir."
Bir gün birisi gelip, evliyadan bir zâta sorar: "Ölmek üzere olan bir kimse tövbe etse, tövbesi kabul edilir mi?" "Evet, tövbe kabul edilir; ama senin mesleğin nedir?" "Terziyim, elbise dikerim." "Terzilikte en kolay şey nedir?" "Makasla kumaş kesmektir." "Kaç senedir, bu işi yaparsın?" "Otuz senedir." "Ruhun gargaraya geldiği zaman kumaş kesebilir misin?" "Hayır, kesemem!" "Otuz sene kolaylıkla yaptığın bir işi, o zaman yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tövbeyi o zaman nasıl yapabilirsin? Bugün gücün yerinde iken tövbe et! O zaman belki yapamazsın" buyurdu. Terzi, bu konuşma üzerine tövbe etti ve salihlerden oldu.