“Bu çılgınca hareketleri bırakın!”
18/08/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
Mevlânâ hazretleri vefat
eder.
Ânında duyulur acı
haber.
Büyük küçük, genç
ihtiyar.
Haberi duyan koşar.
Herkes akın akın
Konya’ya akar.
Meydan, hıncahınç
dolar.
Gayrimüslimler de
koşar.
Ve cenazeye sâhip
çıkarlar.
Dövünür, üstlerini
yırtarlar!
Müslümanlar rahatsız
olup;
“Bu çılgınca
hareketleri bırakın!” derler.
Ve sorarlar ki:
“Hazret-i Mevlânâ
Müslümandı. Sizinse dîniniz farklı. Sizin Onunla ne ilginiz var?”
Onlar cevâben;
“Hazret-i Mevlânâ,
bizim de üstâdımızdı. O, müslim, gayrimüslim ayırmaz, ilmiyle bizi de
aydınlatırdı” derler.
Nihâyet cenaze namazı
kılınır.
Tabut omuzlara alınır.
Fakat herkes taşımak
ister.
Herkes tabutu kendine
çeker.
Tabut, eller üzerinde
bir o yana, bir bu yana gider.
İş kontrolden çıkar.
Ve olacak olur.
Tabut, eller üstünde
parçalanır.
Yerine, yenisini
getirirler.
O da dayanmaz,
kırılır.
Bir daha, bir daha.
Altı defâ tabut
değiştirilir.
Altıncıda kabre
varırlar.
Duâlarla defnini
yaparlar.
Ve sessizce ayrılırlar...