Hamdolsun ki sen hayattasın
18/08/2023 Cuma Köşe yazarı A.U
Peygamber Efendimiz ve
şanlı sahabiler, Uhud harbinden dönmüş, Medine'ye
giriyorlardı.
Kadın ve çocuklar,
yollara dökülmüş, gazileri karşılıyor, hepsi de aynı kişiyi merak ediyordu:
Sevgili
Peygamberimizi.
Kebşe Hatun da düşmüştü
yollara.
Oğlu Amr şehit
olmuştu.
Ama ne gam!
O, Sevgili
Peygamberimizi merak ediyordu.
Ve gördü nihayet.
“Elhamdülillah” dedi ve sevinçle
yanına koşup “Canım sana feda olsun ya Resûlallah! Seni sağ gördüm ya,
başkası dert değil” dedi.
Oğlu Amr'ı sormadı
bile.
Ama Efendimiz, ona;
“Ey Amr'ın annesi!
Sana müjdeler olsun ki, oğlun, en yüksek mertebeye erişti” buyurdular.
● ● ●
Sümeyra Hatun da koşa koşa
Uhud'a gelmişti Medine'den. Onun da düşündüğü bir tek kişiydi;
Sevgili Efendimiz.
Harp meydanı “şehitlerle” doluydu.
Baktı, “babasını” gördü yerde.
Bir “Fâtiha” okuyup
koşturdu.
Bir “şehit” daha
gördü.
"Kocasıydı” bu
da.
İki şehit daha gördü.
Bunlar da
"kardeşleriydi”.
“Fâtihalar” okuyup
ilerledi.
Nihayet Resûlullahı
gördü ve sevinçle huzuruna koşup “Ya Resûlallah! Babam, kocam ve
kardeşlerim şehit düşmüşlerse de gam değil! Hamdolsun ki, sen hayattasın” dedi.
Ardından;
“Sana bir şey olsaydı
o zaman mahvolurduk!” diye mırıldandı.