"Uğursuzluğa inanmak şeytandandır!.."
18/09/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
Uğursuzluk, Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta vardır. Günümüzde bilhassa
kadınlar, çeşitli şeylerde uğursuzluk ararlar...
Muharrem ayı bitti, bugün safer ayının birinci günü... Bazıları bu ayı
uğursuz sayıyor. Safer ayının uğursuz olduğu doğru değildir. Zaten İslamiyette
uğursuzluk diye bir şey yoktur. Böyle şeyler Yahudilikte ve
Hıristiyanlıkta vardır. Mesela Hıristiyanlar "13" rakamının
uğursuzluk getirdiğine inanırlar…
Dinimizde uğursuzluk olmadığı hâlde, bilhassa kadınlar, çeşitli
şeylerde uğursuzluk ararlar...
İmam-ı Gazali hazretleri, "Uğursuzluğa inanmak
şeytandandır" buyuruyor. Eskiden, Arabistan'da yolculuğa
çıkarken, bir kuş uçururlardı. Kuş sağa uçarsa, uğurlu sayıp, yola devam
ederler, sola uçarsa, uğursuz sayıp geri dönerlerdi. Hazret-i İkrime anlatır:
"Bir kuş ötüp geçtiğinde, oradakiler yorumda bulundular. İbni Abbas
hazretleri de, (Hayra da, şerre de alamet değildir) buyurdu. Bir olayı
hayra yormakta ise mahzur yoktur. Çünkü Peygamber efendimiz, gördüğü şeyleri
hayra yorardı. Hiçbir şeyi uğursuz saymazdı." (İ. Ahmed)
Bir şeyi uğursuzluğa yormak uygun değil, ancak "Şu iş veya şu ev bana
uğursuz geldi" gibi sözleri söylemekte mahzur yoktur.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müslümanlıkta uğursuzluk [bir şeyi kötüye yorumlamak] yoktur.) [Mektubat-ı
Rabbani 3/41]
(Uğursuzluğa inanan bizden değildir.) [Bezzar, Hadika]
(Bir şeyi uğursuzluğa yorma, hayra yor! Sizden biriniz, hoşuna gitmeyen
uğursuzluk zannettiği bir şey görünce, şöyle desin: "Ya Rabbi! İyilikleri
veren, kötülükleri defeden ancak sensin. Lâ havle velâ kuvvete illâ
bike.") [Beyheki]
(Yumuşak muamele uğurluluk [iyilik], sert davranmak
uğursuzluk [kötülük] getirir.) [Harâiti]
(Uğuru [hayrı] ve uğursuzluğu [şerri] en çok olan
uzuv dildir.) [Taberani]
(Uğursuzluk düşüncesinin, kendisini, ihtiyacı olan bir işi yapmaktan
alıkoyan kimse, Allah’a şirk koşmuş sayılır.) [İ. Ahmed]
***
Mektubat-ı Rabbanide bu hususta buyuruluyor ki:
"Günlerin uğursuzluğu, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselâmın
gelmesi ile bitmiştir. Uğursuz günler, eski ümmetlerde vardı. Bir hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Günler, Allah’ın günleridir, kullar da, Allah’ın kullarıdır.) [1/256] Yani, Allahü teâlâ kulu da, günleri de, ayları da uğursuz olarak yaratmadı. Kul, dinimizin emrine uymayıp uğursuz şeyler yaparsa, uğursuz kimse olur. Bazı günlerde kötü şeyler yaparsa, o günler ona uğursuz gelmiş olur. Ruhul-beyan’da, Tevbe suresi, 37. âyetinin tefsirinde diyor ki: Resulullah teşrif edince, günlerin müminlere uğursuz olmaları kalmadı."