"Müminin firâsetinden sakınınız!"
18/10/2023 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Abdülhâlık
Goncdüvânî hazretleri, bir gün talebesiyle sohbet etmektedir ki, bir ara kapı açılır.
Bir genç gelir.
Ve edeple oturur diz
üzeri. Mübârek zât, bir nazar eder gence.
İç âlemini görür
hemence.
Evet, genç “Hristiyan”dır.
Belinde "zünnar" vardır.
Bu genç, az sonra
ayağa kalkıp edeple arz eder bu zâta:
“Bir şey sorabilir
miyim?”
Büyük velî “Sor” buyurur.
O genç sorar:
“(Müminin firâsetinden
sakınınız! Çünkü o, Allah’ın nûruyla bakar) sözü, hadîs midir?”
“Evet, hadîs-i
şerîftir.”
“Peki, sırrı nedir
bunun?”
“Sırrı odur ki;
belindeki zünnarı atasın ve Müslüman olasın.”
Genç, renk vermemeye
çalışır;
“Allah korusun, o
bende yok” der.
Mübârek zât;
“Hırkanı çıkar!” buyurur.
Genç kızarır, bozarır.
Çıkarmaya mecbur
kalır.
Ve "zünnar" çıkar
ortaya.
Üzülür, renkten renge
girer!
Mahcûbiyetten terler.
İşte o anda değişir
kalbi.
Atar “zünnar”ını
üzerinden.
Şehâdeti okur.
Küfürden kurtulur.
Büyük zât
talebelere; “Evlâtlarım! O, maddî zünnarını atıp açık şirkten kurtuldu.
Biz de kalbimizdeki kibir zünnarını kesip, gizli şirkten kurtulalım” buyurur.
O anda bütün talebeye
bir hâl olur.
Çıkıp gider
kalplerinden kibir, gurur.
Tertemiz olurlar.
"Gizli şirk"ten kurtulurlar...