Üstâda saygı...
18/11/2024 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Sehl bin Abdullah-ı
Tüsterî hazretleri,
asrının bir teki olup, üstâdı olan Zünnûn-i Mısrî hazretlerine karşı çok
edepliydi.
Şöyle
ki;
O
hayattayken dînî bir konuda ağzını açmadı. Kendisine suâl sorarlardı.
Fakat
o, üstâdına edebinden dolayı cevap vermezdi.
Ama
bir gün;
“Kardeşlerim!
Dînî bir suâliniz varsa sorun, cevap vereyim” buyurdu yakınlarına.
Onlar
şaşırıp;
“Hayırdır
efendim, yılardır dînî konularda hiç konuşmazdınız. Hikmeti nedir ki, şimdi İstediğinizi
sorun diyorsunuz?” dediler.
Büyük
zât da;
“İnsanın
hocası hayattayken dînden konuşması, edebe aykırıdır” buyurdu.
Araştırdılar...
Aynı
gün hocasının vefât ettiğini öğrendiler.
● ● ●
Bu
zât, ömrünün sonlarında hasta oldu. Öyle ki; eli ve ayakları hareket etmiyordu.
Ancak
günde beş defâ, namaz vakitlerinde âzâlarına kuvvet gelir, namazlarını ayakta
kılardı yine.
● ● ●
Bir
gün bâzı sevdikleri;
“Efendim,
ihlâs ne demektir?” diye sordular.
Büyük
zât;
“İhlâs, her işi sırf ‘Allah için’ yapmaktır.
Nice oruç tutanlar vardır ki, o oruçtan kârları, yalnız açlık ve susuzluk; nice
ibâdet yapanlar da vardır ki, bundan kârları, sâdece yorgunluktur” buyurdu.